Translation of "Söylemeye" in Chinese

0.004 sec.

Examples of using "Söylemeye" in a sentence and their chinese translations:

Söylemeye gerek yok.

不言而喻。

Ne söylemeye çalıştığını anlamıyorum.

- 我不明白你想說甚麼。
- 我不明白您想说什么。

Şarkı söylemeye devam ettim.

- 我繼續唱歌。
- 我继续唱歌。

Tom şarkı söylemeye başladı.

汤姆开始唱歌。

O şarkı söylemeye başladı.

她开始唱歌了。

Bunu söylemeye nasıl cesaret edersin!

你怎么敢那么说。

Ben şarkı söylemeye devam ettim.

- 我繼續唱歌。
- 我继续唱歌。

O eski şarkılar söylemeye düşkündür.

她喜歡唱老歌。

Her zaman gerçeği söylemeye çalışıyorum.

我總是試著說實話。

Onun ne söylemeye çalıştığını anlayabiliyor musun?

- 你明白他想说些什么吗?
- 你们明白他想说些什么吗?

Onun görüşmeye geleceğini söylemeye gerek yok.

毫无疑问,他会来参加讨论。

Tom Mary'nin ne söylemeye çalıştığını anlamıyor.

汤姆不理解玛丽想说什么。

Onu bana söylemeye nasıl cesaret edersin!

你怎麼能這麼對我說話!

Ona böyle bir şey söylemeye cesaret edemiyorum.

我不敢对他说这种话。

Hepimiz halkın önünde bir şarkı söylemeye utandık.

观众面前唱歌让我们大家都感到尴尬。

Bana bir şey söylemeye çalışıyorsun hissine kapılıyorum.

我感觉你想告诉我什么事。

Hiç kimsenin onu ona söylemeye cesareti yoktu.

沒有人有勇氣跟他說。

Söylemeye gerek yok, temel insan haklarına saygı gösterilmelidir.

無須多言,基本人權應當被尊重。

Ben masum olduğumu söylemeye devam ediyorum, fakat kimse dinlemeyecek.

我再三申明无罪,但是没人听我讲。

Daha fazla bir şey söylemeye gerek yok. Zhouzhuang'a gitmemize ne dersin?

不谈了!我们去周庄玩怎么样?

Tom, "Doğum günün kutlu olsun" şarkısını söylemeye başladı ve bütün restoran katıldı.

汤姆开始唱“祝你生日快乐”,然后整个餐厅的人都加入了进来。