Translation of "Düşkündür" in Japanese

0.010 sec.

Examples of using "Düşkündür" in a sentence and their japanese translations:

Dedikoduya çok düşkündür.

彼女は噂話が大好きだ。

Çikolatalı keke düşkündür.

彼女はチョコレートケーキに目がない。

O spora düşkündür.

彼女はスポーツに打ちこんでいる。

O, jaza düşkündür.

彼はジャズに夢中だ。

O, hayvanlara düşkündür.

彼女は動物が好きだ。

Erkekler yaramazlığa düşkündür.

男の子はいたずらが好きである。

Köpeklere çok düşkündür.

彼女は大変犬が好きです。

Çiçeklere çok düşkündür.

彼女は花が大好きである。

Tom sörf yapmaya düşkündür.

トムはサーフィンに熱中している。

O resim yapmaya düşkündür.

彼は絵を描くのが好きだ。

Kız kardeşim tatlıya düşkündür.

私の姉は甘党だ。

O tenis oynamaya düşkündür.

彼女はテニスをするのが好きです。

Tom klasik müziğe düşkündür.

トムはクラシック音楽が好きだ。

Amcam balık tutmaya çok düşkündür.

私の叔父は釣りが大好きです。

O gitar çalmaya çok düşkündür.

彼はギターを弾くのがとても好きだ。

O şiir yazmaya çok düşkündür.

彼女は詩を書くことがとても好きです。

O eski şarkılar söylemeye düşkündür.

彼女は昔の歌を歌うのが好きだ。

O, bilim kurguya çok düşkündür.

彼はSFが大好きだ。

Genel anlamda, Amerikalılar kahveye çok düşkündür.

概して言えば、アメリカ人はとてもコーヒーが好きだ。

- Tom tatlılara düşkündür.
- Tom tatlı delisidir.

トムは甘いものに目がない。

O, televizyonda beyzbol maçları izlemeye düşkündür.

彼はテレビで野球の試合を見るのが好きだ。

İngilizler genel olarak evcil hayvanlarına son derece düşkündür.

一般的にイギリス人は飼っているペットを極端にかわいがっている。

- Kız kardeşim müziğe meraklıdır.
- Kız kardeşim müziğe düşkündür.

私の妹は音楽が好きだ。

- O, çikolatalı keke düşkündür.
- O, çikolatalı pasta düşkünüdür.

彼はチョコレートケーキが好きだ。

İngiliz halkı genel olarak evcil hayvanlarına son derece düşkündür.

たいていの英国人はペットがとても好きだ。

Babam okumaya o kadar düşkündür ki onun kitap açmadığı bir gün geçmez.

私の祖父は読書が大好きで、本を開かない日は1日もありません。

- Şu genç adam bisikletçiliğe çok düşkündür.
- Şu genç adam bisiklete binmeye çok düşkün.

あの若者はサイクリングに夢中である。