Translation of "Para" in Chinese

0.015 sec.

Examples of using "Para" in a sentence and their chinese translations:

- Ben para istiyorum.
- Para istiyorum.

我想钱。

Para bitirilmedi.

钱还没用完。

Para istemiyorum.

我不要钱。

- Ne kadar para?
- Çok fazla para mı?

钱太多了吗?

- Para tüm kötülüklerin köküdür.
- Para bütün kötülüğün köküdür.
- Para tüm kötülüklerin anasıdır.

金錢是一切罪惡之源。

Çok para vardır.

有很多錢。

Para çalmakla suçlandı.

他被指控偷錢。

Bana para borçlusun.

你欠我钱。

Benden para isteme.

不要問我要錢。

Para ağaçlarda yetişmez.

錢不會從樹上長出來。

Çok para borçluyum.

我欠了很多钱。

Sana para vereceğim.

我给你钱。

Para insanları çıldırtır.

钱让人发疯。

O para istiyor.

他要钱。

Hiç para istemiyorum.

我不要钱。

Bizim para bitti.

我们的钱花完了。

Para dünyayı yönetir.

金钱万能。

Bu para değil.

这不是钱。

- O, onu para için yaptı.
- Para uğruna yaptı.

他做这个是为了钱。

- Cüzdanımda daha fazla para yok.
- Cüzdanımda para kalmadı.

我的錢包裏已經沒有錢了。

- Otobüs bileti kaç para?
- Tren bileti kaç para?

车票多少钱?

Politikacılar para toplamada iyidir.

政客都很會賺錢。

Onlara vereceğin para değerlendirilecek.

你给他们的钱会用到好处。

Para birçok şeyi mahveder.

人為財死,鳥為食亡。

Biraz daha para biriktireceğim.

我打算存更多錢。

Hırsız para ile uzaklaştı.

小偷帶著錢逃跑了。

O biraz para istedi.

他要了一些錢。

O para için evlendi.

他结婚是为了钱。

O, çok para kazandı.

他赚了很多钱。

O biraz para çıkardı.

他拿出了几枚硬币。

Bu senin para üstün.

这些是找头。

Tom büyük para kazanıyor.

汤姆赚很多钱。

Çok fazla para harcıyorsun.

你花太多钱了。

Muzun kilosu kaç para?

一公斤香蕉多少錢?

Ne kadar para istiyorsun?

你要多少钱?

O aşırı para harcıyor.

他有很多钱。

Kaldırımda bozuk para buldum.

我在人行道上發現了一枚硬幣。

Para mutluluğu satın alamaz.

钱买不到幸福。

Arkadaşından ödünç para aldı.

他向他的朋友借錢。

Mary para için evlendi.

玛丽为了金钱才结的婚。

Para her şey değildir.

钱不是万能的。

Yeterli para var mıydı?

- 钱够吗?
- 錢夠嗎?

Kısacası, çok para kazandı.

總而言之,他賺的錢很多。

Tom çok para kazanıyor.

汤姆赚很多钱。

Lütfen bana para verin.

请给我钱。

Bana yeterince para vermiyorlar.

他們給我錢沒給夠。

Neen ona para vermeliyim?

我为什么要给他钱?

Bu kamera kaç para?

- 这部相机多少钱?
- 這個相機多少錢?

Neredeyse hiç para kalmamıştı.

几乎没剩下钱。

Para onun hayatını değiştirdi.

金钱改变了他的生活。

Hobim eski para toplamaktır.

我的嗜好是收集古錢幣。

Bu para yeter mi?

錢夠嗎?

O, para hakkında dikkatsiz.

他不關心錢。

Bana biraz para ver.

给我一点钱。

Ben borç para alırım.

我借錢。

Futbolcular çok para kazanır .

足球运动员可以挣很多钱。

Para bu şekilde önemli.

以这种方式钱是重要的。

Babamdan ödünç para aldım.

我向我父親借錢。

Ne kadar para kazandın?

你存了多少钱?

- Maria kıyafete çok para harcıyor.
- Maria kıyafetlere çok para harcıyor.

- Maria花很多钱买衣服。
- 瑪麗婭花很多錢買衣服。

- Harcadığın para toplam ne kadar?
- Harcadığın toplam para miktarı nedir?

你一共花了多少钱?

- İyi para kazandığımı düşünüyor musunuz?
- Sizce iyi para kazanıyor muyum?

你以为我造钱啊?

O mevkideki bir kitapçı hayatta kalmak için yeterli para para kazanmaz.

那個地點的書店無法賺足夠的錢生存下去。

Yanında bozuk para var mı?

你身上有零錢嗎?

Para döşeme tahtalarının altında gizlenmişti.

那些錢藏了在地板下面。

Keşke daha fazla para kazansam.

我希望我賺更多的錢。

O zaman ve para kaybıdır.

这是在浪费时间和金钱。

Şirket reklama çok para harcıyor.

那家公司在广告上花了很多钱。

O, onun cüzdanından para çaldı.

他從她的錢包偷了錢。

O, bana biraz para verdi.

他给了我一些钱。

Mümkün olduğunca çok para kazandı.

他能赚多少就赚多少。

O her zaman para istiyor.

他總是要錢。

- Para konuşur.
- Parası olan konuşur.

金钱万能。

Maria kıyafete çok para harcıyor.

Maria花很多钱买衣服。

Para her şeyi satın alamaz.

金钱不能买到所有的东西。

O para konusunda çok cimridir.

他非常吝啬。

Arkadaşıma biraz para ödünç verdim.

我借给了朋友一些钱。

Cüzdanımda kalan hiç para yoktu.

我钱包里没钱了。

O, para ile birlikte kaçtı.

他携款潜逃。

O, bankada para takas eder.

他在银行换钱。

O dağ bisikleti kaç para?

那辆山地车多少钱?

İş olmazsa, hiç para biriktiremem.

没有工作,我就没法存钱。

O insanlardan para ödünç almayacağım.

我是不会向那些人借钱的。

Sana para borçlu olduğumu biliyorum.

我知道我欠你錢。

Tom, Mary'ye çok para borçludur.

汤姆欠玛丽许多钱。

Öncelikle, mutluluk para ile ilgilidir.

首先,幸福跟钱有关系。

Politik çevrelerde para çok önemlidir.

金錢在政界是十分重要的。

Ben çok para kazanmak istiyorum.

我想赚很多钱。

Banka hesabımda hiç para kalmadı.

- 我的银行账户里没留下钱。
- 我的銀行賬戶沒錢了。

Yanında çok para var mı?

你身上有很多钱吗?

Biri çok fazla para kazanamaz.

赚再多的钱也不为过

Kate babasından biraz para aldı.

凱特從她的父親那裡得到了一些錢。

Sana hiç ödünç para veremem.

我不能借你任何錢。

O biraz para istediğini söyledi.

他說他要一些錢。

Para mutluluk satın alabilir mi?

钱能不能买到幸福?