Translation of "Hala" in Chinese

0.016 sec.

Examples of using "Hala" in a sentence and their chinese translations:

Hala titriyorsun.

你还在发抖。

Hala gülümsüyorsun.

你还在微笑。

Hala Polonya'dayız sanıyorum!

我觉得我们还在波兰!

Onlar hala Boston'dalar.

他們還在波士頓。

O hala uyuyor.

- 他还睡觉。
- 他还在睡觉。

Düzinelercesi hala kayıp.

数十人仍然失踪。

Tekne hala görülebilir.

船还能看见。

Ben hala gencim.

我還年輕。

Sırtım hala ağrıyor.

我的背還在痛。

- Hala yeterince zamanımız var.
- Hala bol zamanımız var.

我们还有很多时间。

- Burada hala ben patronum.
- Buranın patronu hala benim.

我仍是这里的老板。

- Biz hala sebebini bilmiyoruz.
- Biz hala nedenini bilmiyoruz.

我們仍然不知道為什麼。

Virüs hala ellerinizde. Sizi ve diğerlerini hala hasta edebilir.

该病毒仍然存在,能够使你和其他人病了。

Kafamı hala şaşkın hissediyorum.

我还晕晕乎乎的。

Torunum hala bir bebek.

我的孫子還是個嬰兒。

O hala mektubumu yanıtlamadı.

他还没回我的信。

Ben hala tenise bayılıyorum.

我仍然热爱着网球运动。

Ya Tom hala hayattaysa?

如果汤姆还活着呢?

Hala hayatta mısın, Sysko?

你还活着,斯斯克?

Hala ebeveyninle mi yaşıyorsun?

你依然和父母住一起吗?

O hala gelmedi mi?

- 他來了沒有?
- 他已经来了吗?

Onun ismini hala hatırlıyorum.

我仍然记得他的名字。

Postane hala kapalı mı?

邮局还关着门吗?

Sen hala okulda mısın?

你还在上学吗?

Buradan uzakta mı hala?

离这里还远吗?

O zaman hala amatördüm.

我那時還是個外行。

Bizim hala biraz kafamız karışık.

我們還是有點疑惑。

Görebildiğin gibi, biz hala çalışıyoruz.

如你所见,我们仍在工作。

Ben hala kahvaltı etmeyi bitirmedim.

我还没吃完早饭。

- Sırtım hâlâ acıyor.
- Sırtım hala ağrıyor.

我的背還在痛。

Hala gençsin ama kalıcı olarak değil.

你还年轻,可是没有永久。

Her şey hala iyi gidiyor mu?

一切都还顺利吧?

Bizim hala eski tüplü televizyonumuz var.

我们还有个老式电视机。

Şimdi bundan bahsetmek hala çok erken.

现在谈这件事还为时过早。

Yaşlı olmasına rağmen, o hala çok canlıdır.

虽然上了年纪,他依旧充满活力。

Ben o günden beri hala onu bekliyorum.

从那天起我一直在等他。

Ben mektupları hala elle yazmayı tercih ediyorum.

我更喜欢用手写信。

Kız kardeşler geri geldiğinde, anneleri hala uyanıktı.

在姐妹们回来的时候,她们的妈妈还醒着。

Ben hala her zaman onun hakkında düşünürüm.

我还是一直想着他。

Bundan, Feminizmin hala gerekli olduğu sonucuna varabilirsin.

從這來看,你能因此論定女性主義還是必要的。

Babamın hala ofiste olup olmadığını biliyor musun?

你知道我父親是否還在辦公室嗎?

Bu maçı kimin kazanacağı hala belli değil.

谁能赢这场比赛还说不定。

Emniyet kemerini takıyor olsaydı Tom hala hayatta olacaktı.

要是汤姆系上安全带的话,他就不会死的。

Ailem hala çalışıyor bu nedenle onlar Teksas'a hemen gidemezler.

因为我家庭还在工作,所以他们就去不了德克萨斯。

O seni sevmese bile, sen hala işi bitirmek zorundasın.

即便她不喜欢你,你也要完成工作。

Tüm sahte, angarya ve kırık düşlerle; hala güzel bir dünya.

虽然虚伪、苦痛还有破碎的梦伴随着我,但这仍然是一个美丽的世界。

2 yıldır Çince öğrenmeme rağmen hala bilmediğim birçok sözcük var.

虽然我学了两年中文,但是我还是有很多字不认识。

Hala daha iyi olan şey evin güzel bir bahçesinin olmasıdır.

更棒的是房子還有一個漂亮的花園。

Hala düşüncesini beyan etmeden önce, Tom'un da fikrini duymak istiyorum.

在得出结论之前,还是想先听听汤姆的意见。

"Tatlım, yatağa gel." "Hayır, henüz değil. Hala Tatoeba'daki bazı cümleleri çevirmek zorundayım."

"親愛的, 上床吧。" "不, 還不行。我在Tatoeba上還必須翻譯一些句子。"

Onun bir sürü kız arkadaşı olmasına rağmen o hala bir oyuncu değil.

他虽然有好多女朋友,但是还不是一个花花公子。

Sadece 5 saniye ya da 10 saniye sabunla yıkasanız bile, elleriniz hala kirli kalır.

如果只洗5秒钟或10秒钟,你的手还是不干净。

Şimdi bile, soğuk savaştan yıllar sonra, Almanlar ve Ruslar arasında özellikle Sovyetler Birliği tarafından işgal edilen bölgelerde, hala çok öfke var.

就是冷战几十年后的今天,德国人和俄罗斯人之间还有很多伤痛,尤其是在那些被苏联占领的地区。