Translation of "Deniz" in Chinese

0.005 sec.

Examples of using "Deniz" in a sentence and their chinese translations:

Deniz mavidir.

大海是蓝色的。

Deniz çok geniş.

海非常宽。

Ermenistan'da deniz yoktur.

亚美尼亚里没有海。

Deniz buradan duyulabilir.

我們從這裡可以聽到海的聲音。

Evim deniz kenarında.

我的房子在海边。

Deniz ürünleri yemeyi severim.

我很喜欢吃海产.

O, deniz ürünlerini seviyor.

她喜欢海鲜。

Buradan deniz ne kadar uzaklıkta?

從這裡到海邊有多遠?

Fırtınadan sonra deniz tekrar sakinleşti.

暴风雨后,大海恢复了平静。

Yeryüzü deniz ve karadan oluşur.

地球是由海洋和陸地組成的。

Ben gerçekten deniz ürünlerini severim.

我很喜欢吃海鲜。

Açık deniz fobin var mı?

你有深海恐惧症吗?

O, sahilde deniz kabukları satar.

她在海边卖贝壳。

Deniz mahsullerini yemekten çok hoşlanırım.

- 我很喜欢吃海产.
- 我很喜欢吃海鲜。

Dağ, deniz seviyesinden 2000 metre yüksekliktedir.

这座山海拔 2000米。

İrlanda ve İngiltere deniz ile ayrılır.

爱尔兰和英格兰被海分割。

Pencereden güzel bir deniz manzaramız var.

透过窗,我们可以看到很美的海景。

Deniz kaplumbağalarının uzun bir ömrü vardır.

海龟的寿命很长。

Dağ deniz seviyesinden 2000 metre yukarıda.

这座山海拔 2000米。

Onun deniz kenarında bir evi var.

她在海邊有所房子。

Ben, bir deniz nakliyat şirketi için çalışıyorum.

我為一家船運公司工作。

Onun deniz kenarında bir sayfiye evi var

她在海边有一间小屋。

Dağın zirvesinden güzel bir deniz manzarası alabilirsin.

從山頂上可以欣賞到秀麗的海景。

Çok tuzlu olduğu için deniz suyunu içemezsin.

你不能喝海水,因为它太咸了。

Deniz suyunu içemezsin çünkü su çok tuzlu.

你不能喝海水,因为它太咸了。

Eski Ahit kabuklu deniz ürünlerini yemeyi yasaklar.

旧约书中禁止食用贝类等有壳的水生动物。

Bu şehir, deniz seviyesinden 1.600 metre yukarıdadır.

这座城市海拔1600米。

Küresel ısınma artarken deniz seviyesi gittikçe yükseliyor.

海面随着全球变暖的加剧而越来越高。

Kasaba deniz seviyesinden 1500 metre yüksekte yer alıyor.

这个镇海拔1500米。

Tom bir deniz biyoloğu olmak için eğitim görüyor.

汤姆正在学习以成为海洋生物学家。

Bu cihaz deniz suyunu kolaylıkla içme suyuna çevirmeyi mümkün kıldı.

有了這個裝置,把海水淨化成淡水就不是難事了。

Wendy'nin deniz kenarında yetiştiği doğru fakat o iyi bir yüzücü değil.

溫迪的確是在海邊長大的,但是她卻不太會游泳。

- Evim denize bakıyor.
- Benim evim denize doğru bakar.
- Evim full deniz manzaralı.

我的房子面朝大海

- Deniz kıyısında yaşadığım için sık sık plaja giderim.
- Evim denize yakın olduğu için sık sık sahile inerim.

我住在海边所以经常去海滩。