Translation of "İçeri" in Chinese

0.010 sec.

Examples of using "İçeri" in a sentence and their chinese translations:

İçeri gel.

进来。

İçeri gireyim.

让我进去。

İçeri girsin.

让他进来。

Ben içeri gireceğim.

我會進去。

O içeri geliyor.

她进来。

Onu içeri getirin.

带他进来。

Lütfen içeri gel.

請進來。

- Girin.
- İçeri gel.

- 进来吧。
- 进来。

Lütfen içeri girin!

- 请进!
- 请进来!

Mary içeri geldi.

瑪麗進來了。

- İçeri girmek ister misin?
- İçeri girmek ister misiniz?

你想进来吗?

Çocuk pencereden içeri girdi.

這個男孩從窗戶進去了。

İçeri girmeme izin ver.

让我进去。

Sen bununla içeri giremezsin.

你不能跟我们进来。

Kapı açık, içeri gir.

进来,门开着。

Biri beni içeri itti.

有人推我到裡面。

Birinin içeri geldiğini duydum.

我聽到有人進來了。

Tom'un içeri girdiğini gördüm.

我看到汤姆进来。

Hırsız fark edilmeden içeri girdi.

小偷在沒有被發現的情況下進去了。

Kedi yavrusu içeri girmek istedi.

小猫想进来。

O, içeri girmemi açıkça reddetti.

他斷然地拒絕讓我進去。

Köpeğin içeri girmesine izin vermeyin.

别让狗进来。

Sen içeri girdiğinde ayrılmak üzereydim.

你来的时候我刚好要走。

- Şimdi içeri gelmem sorun yaratır mı?
- Şimdi içeri gelmemin bir sakıncası var mı?
- Şimdi içeri gelmem için uygun mu?

我现在进来方便么?

İçeri girmeden önce kapıyı çal lütfen.

进来之前请敲门。

İçeri girmek için başka yol yok.

没有其他入口了。

O bana içeri girmem için işaret etti.

她招呼我进来。

Mülteciler ülkenin dört bir yanından içeri girdiler.

难民从整个国家涌来。

İçeri girmek için nereden bir bilet alabilirsin?

在哪能买到入场券?

Yoksulluk kapıdan içeri girdiğinde, sevgi pencereden dışarı uçar.

当贫穷降临在门口,爱从窗外飞走。

Kapıyı aç ve içeri girmem izin ver, lütfen.

拜託你開門讓我進來吧。

O içeri girdi ve aynı zamanda zil çaldı.

他进来的同时,铃响了。

- O, akşam 9.00'da içeri girdi.
- Saat 21.00'de eve geldi.

她晚上九點鐘上了車。