Translation of "Işini" in Arabic

0.010 sec.

Examples of using "Işini" in a sentence and their arabic translations:

- O işini kaybetti.
- İşini kaybetti.

- فقد عمله.
- خسر وظيفته.

İşini seviyorum.

تعجبني وظيفتك.

Hayatımın işini şekillendirdi.

هي ما شكّل حياتي العملية.

Kendi işini yap.

قم بعملك بنفسك.

Neden işini bıraktın?

لم تركت وظيفتك؟

Sami işini bitirdi.

أنهى سامي عمله.

- Bugünün işini yarına bırakma!
- Bugünün işini yarına erteleme!

لا تؤجل عمل اليوم إلى الغد.

"Bugünün işini yarına bırakma."

"لا يوجد وقت أفضل للبدء من الحاضر."

Bugünün işini yarına bırakma.

لا تؤجل عمل اليوم إلى الغد.

Bu nedenle işini kaybetti.

- من أجل ذلك فقد عمله.
- خسر وظيفته لذاك السبب.

Tom artık işini yapamıyor.

توم لم يعد قادرا على أداء مهامه.

Onun işini bırakacağından eminim.

أنا متأكد أنه سيستقيل من منصبه.

- Tom işini kaybetti.
- Tom kovuldu.

- خسر توم وظيفته.
- فقد توم وظيفته.

Ev işini paylaşmayı kabul ettik.

اتفقنا على توزيع مهام تنظيف البيت فيما بيننا.

Fadıl işini ve evini kaybetti.

فقد فاضل عمله و منزله.

Fadıl polisin işini kolaylaştırmaya çalıştı.

حاول فاضل يسهّل للشّرطة مهمّتها.

- Onlar sana işini geri verdi mi?
- Onlar sana işini geri aldı mı?

هل أعادوا لك وظيفتك؟

Ve sadece işini yapmaya çalışan bizleri

ونحن الذين نحاول ببساطة القيام بعملنا

Tamam, bırakalım da doğa işini yapsın.

‫حسناً، لنترك الطبيعة تقوم بعملها.‬

Çünkü algoritmanın işini de kolaylaştırmak istediler.

لأنهم أرادوا جعل مهمة الخوارزمية أسهل.

Onlar işini bitirdikten sonra dışarı çıktılar.

بعد أن إنتهوا من العمل، ذهبوا للخارج

Onun için onun işini yapmak istemiyorum.

لا أريد القيام بعمله نيابة عنه.

Tom işini Mary ile asla tartışmaz.

لم ينقاش توم عمله مع ماري بتاتا.

Pekâlâ, şimdi bırakalım da güneş işini yapsın.

‫حسناً، لندع الشمس تقوم بمهمتها الآن.‬

Fakat bir bilim insanı işini gerektiği gibi yapıyorsa

لكن إذا قام العلماء بعملهم بشكل صحيح،

Muallim talebelerini zalimane tazir ettiği için işini kaybetti.

المعلم فقد وظيفته لأنه كان يوبخ الطلاب مرتكبي الأخطاء بقسوة.

Öğretmen işini kaybetti çünkü hata yapan öğrencileri acımasızca azarladı.

المعلم فقد وظيفته لأنه كان يوبخ الطلاب مرتكبي الأخطاء بقسوة.

Ama deniz biyoloğu Richard Fitzpatrick öfkeli bir denizkestanesinin saldırısına uğradığında gündüz vakti işini yapıyordu.

‫لكن خلال ساعات النهار وأثناء قيامه بعمله‬ ‫وقع عالم الأحياء البحرية‬ ‫"ريتشارد فيتزباتريك" فريسة قنفذ بحري غاضب.‬

Her şahsın çalışmaya, işini serbestçe seçmeye, adil ve elverişli çalışma şartlarına ve işsizlikten korunmaya hakkı vardır.

لكل شخص الحق في العمل، وله حرية اختياره بشروط عادلة مرضية كما أن له حق الحماية من البطالة.