Translation of "Sürdü" in Arabic

0.006 sec.

Examples of using "Sürdü" in a sentence and their arabic translations:

Aylar sürdü diyebilirim.

في الحقيقة استغرقت شهورًا.

400 gün sürdü.

استغرق الأمر 400 يومًا.

Tom arabayı sürdü.

- قاد توم السيارة.
- ركب توم السيارة.

Bu haftalarca sürdü

وقد تكرر هذا الأسبوع بعد الآخر.

İşkence saatlerce sürdü.

استمرّ ذلك التّعذيب لساعات.

- Savaş iki yıl sürdü.
- Savaş iki sene sürdü.

- دامت الحرب سنتين.
- استمرت الحرب قرابة السنتين.

- Konuşma otuz dakika sürdü.
- Konuşma yarım saat sürdü.

- استمرت الخطبة ثلاثين دقيقة.
- دامت الخطبة ثلاثين دقيقة.

Inşaatı 5 yıl sürdü

استغرق البناء 5 سنوات

Yağmur dört gün sürdü.

استمر المطر بالهطول لمدة أربعة أيام.

Yağmur bir hafta sürdü.

استمر المطر أسبوعاً.

Yağmur beş gün sürdü.

استمر المطر خمسة أيام.

Yağmur üç gün sürdü.

استمر المطر ثلاثة أيام.

Savaş iki yıl sürdü.

دامت الحرب سنتين.

Konferans iki saat sürdü.

- استمرت المحاضرة مدة ساعتين.
- استمرت المحاضرة ساعتين.

Film 2 saat sürdü.

استمر الفلم ساعتين.

Tom tostuna tereyağı sürdü.

وضع توم الزبدة على خبزه المحمص.

Dava çok uzun yıllar sürdü

استغرقت المحاكمة سنوات عديدة

Onun konuşması üç saat sürdü.

استمر خطابه لثلاثة ساعات.

çıktı ve tekrar dünyada hüküm sürdü

خرج وحكم في العالم مرة أخرى

Neler olduğunu anlamam birkaç saniye sürdü.

‫يستغرق الأمر بضع ثوان لتدرك‬ ‫ما يجري حقًا.‬

Bunu düşünüp anlamam çok uzun sürdü.

‫استغرق الأمر وقتًا طويلًا لأدرك الأمر.‬

Bu kitabı çevirmen ne kadar sürdü?

كم من الوقت استغرقك لتترجم هذا الكتاب؟

Yağışlı hava, on gün boyunca sürdü.

استمر الجو الممطر عشرة أيام متواصلة.

Savaş yaklaşık iki yıl boyunca sürdü.

استمرت الحرب قرابة السنتين.

Bütün ilgili çekmiştim ve böyle sürdü.

مما تسبب فى لفت الأنظار إليّ على المستوي الدولي، وهكذا دواليك.

Tom yeni bir teknik öne sürdü.

جاء توم بتقنية جديدة.

Leyla'nın oraya varması otuz dakika sürdü.

كانت عند ليلى ثلاثين دقيقة كي تصل إلى هناك.

Sami çok sıradan bir hayat sürdü.

كان سامي يعيش حياة عاديّة للغاية.

Açılış konuşması tek başına bir saat sürdü.

خطاب الافتتاح وحده دام ساعة.

Soult'un çavuştan tümgeneralliğe yükselişi üç yıldan az sürdü.

استغرق صعود سولت من رتبة رقيب إلى عميد أقل من ثلاث سنوات.

Meksika'ya gidebilmek için başka bir vize almam haftalar sürdü

انتظرت أسابيع لأحصل على فيزا أخرى للعودة للمكسيك،

1029'da, yerel sazlarla desteklenen Danimarkalılar, Olaf'ı sürgüne sürdü.

في عام 1029 ، دفع الدنماركيون ، بدعم من الجارل المحليين ، أولاف إلى المنفى.

- Neden bu kadar uzun sürdü?
- Niye bu kadar uzadı?

لماذا إستغرقَ هذا وقتاً طويلاً؟

Bilim insanları aslında en az iki farklı açıklama öne sürdü.

وقد خرج العلماء بتفسرين مختلفين على الأقل.

Kısa nefes kesici başarıları Hellenistik Çağ'da Yunanlı olarak hayat sürdü

عرفت الإنجازات الساحرة لحياته القصيرة في العصر الهلنستي

Yetişkinliğe ulaşana kadar hüküm sürdü, ancak gücü ve topraklarındaki etkisi

لكن سلطتها وأراضيها

De bilgiye ulaşması yedi yıl sürdü . 2000 yılı ve Irak

اعوامٍ حتى ظهر للعلم فبحلول عام الفين وعشرة اعلنت الحكومة

Apollo 8 mürettebatının Ay'a gitmesi üç gün sürdü, ancak tek başlarına uçmadılar.

استغرق طاقم أبولو 8 ثلاثة أيام للسفر إلى القمر ، لكنهم لم يطيروا بمفردهم.

- Metro istasyonuna yürümek benim on dakikamı aldı.
- Metro istasyonuna yürümem on dakika sürdü.

استغرقني المشي إلى محطة المترو -قطار الأنفاق- عشرة دقائق.

- Bu tapınak kırk altı yılda yapıldı.
- Bu tapınağı yapmak kırk altı yıl sürdü.

في ست وأربعين سنة بني هذا الهيكل.

Nisan 1968'de bir CIA raporu, Sovyetler Birliği'nin Ay'a Kozmonotlar göndermek üzere olduğunu öne sürdü

في أبريل 1968 ، اقترح تقرير لوكالة المخابرات المركزية أن الاتحاد السوفيتي كان على وشك إرسال رواد فضاء