Translation of "Okumayı" in Arabic

0.006 sec.

Examples of using "Okumayı" in a sentence and their arabic translations:

- Kitap okumayı seviyorum.
- Kitap okumayı severim.

أحب أن أقرأ الكتب.

- Kitap okumayı seviyorum.
- Ben kitap okumayı severim.
- Ben kitapları okumayı severim.

أحب قراءة الكتب

çocuklara okumayı öğretmek?

وتعليم الأطفال القراءة؟

Tom okumayı sever.

توم يحب أن يقرأ

O okumayı sever.

إنها تحب القراءة.

Kitap okumayı severim.

أحب أن أقرأ الكتب.

Dedem okumayı sever.

جدي يحب القراءة.

O kitabı okumayı bitirdim.

أنهيت قراءة ذلك الكتاب.

O, gazete okumayı sever.

يحب قراءة الصحف.

O, gazete okumayı durdurdu.

هي توقفت عن قراءة الصحيفة.

Kim kitap okumayı sever?

من يحب مطالعة الكتب؟

O, mektubu okumayı bitirdi.

- انتهت من قراءة الرسالة.
- لقد أنهت قراءة الرسالة.

Hiç okumayı öğrenmemiş insanlar vardı.

كان هنالك أناس لم يتعلّموا القراءة قط.

Bu kitabı okumayı önceden bitirdim.

لقد اكملت توا قراءة هذا الكتاب .

O romanı okumayı bitirdin mi?

هل أنهيت قراءة تلك الرواية؟

Az önce kitabı okumayı bitirdim.

أنهيت قراءة الكتاب للتو.

Tom okumayı bıraktı ve yattı.

ترك توم القراءة ونام.

Bütün öğrencileri gerçekten kitap okumayı sever.

جميع طلبتها يحبون حقا مطالعة الكتب.

Ben dün gece kitabı okumayı bitirdim.

أنهيت قراءة الكتاب الليلة الماضية.

O, sağır ama dudak okumayı biliyor.

هو أصم، لكنه يعرف كيف يقرأ الشفاه.

Sadece okumayı ya da konuştuğumuz dili değil

ليس فقط كيف نقرأ، أو لغتنا،

İnsaniyetimizin özüne esaslı bir meydan okumayı temsil eder.

إنها تمثل تحديًا أساسيًا لجوهر إنسانيتنا.

Yine de bu kadın kendi kendine okumayı ve yazmayı öğrenmiş

ومع ذلك، علّمت هذه المرأة نفسها القراءة والكتابة،

Bu kitabın geri kalanını okumayı bitirmek için ne zaman zamanım olacağını bilmiyorum.

أنا لا أعرف متى سيكون لدي الوقت لأنهي قراءة بقية هذا الكتاب.

Gösteren Mareşal Soult ile bir düello yapmak istedi . Soult meydan okumayı görmezden geldi.

الذي جعله - في نظره - يبدو أحمقًا أمام الإمبراطور. تجاهل سولت التحدي.