Translation of "Keşke" in Arabic

0.009 sec.

Examples of using "Keşke" in a sentence and their arabic translations:

- Keşke bilsem.
- Keşke bilseydim!

لو أنّني كنت أعرف!

Keşke Japonya'ya gidebilsem.

- كَم أتمنّى الذهاب إلى اليابان.
- أتمنّى الذهاب إلى اليابان.

Keşke konsere gidebilsem.

- ليتني كنت أستطيع الذهاب إلى الحفلة الغنائية.
- تمنيت لو أنه كان بإمكاني الذهاب إلى الحفلة الغنائية.

Keşke ona şunu söyleyebilseydim

تمنيت لو أنني استطعت إخباره،

Geçmişe bakınca keşke diyorum,

في وقت لاحق،

Keşke yaz hiç bitmese!

أتمنىَ أن الصيف لا ينتهىِ ابداً.

Keşke çok arkadaşım olsa.

يا ليتني عندي أصدقاء كثر.

Keşke haberimiz olsaydı be usta

أتمنى لو علمنا يا معلّم

Keşke beraber ortak birşey yapabilselerdi

أتمنى أن يفعلوا شيئًا معًا

Keşke senin evine yakın yaşayabilsem.

أتمنى لو أعيش قريباً من منزلك.

Keşke sana söylenildiği gibi yapsan.

أتمنى أن تفعل ما أُمِرت به.

Keşke daha fazla arkadaşım olsa.

يا ليتني عندي أصدقاء كثر.

Keşke biraz daha uzun olabilseydim

لو فقط كنت أطول بقليل!

Keşke onun nerede olduğunu bilsem!

ليتني كنت أعرف أين هو!

Keşke tekrar çocukluğuma geri dönsem.

ليتني أعود إلى طفولتي مرة أخرى.

Keşke bana daha önce söyleseydin.

اتمنى لو كنت اخبرتنى من قبل

Keşke Mary'yi tanıdığımı Tom'a söylemeseydim.

ليتني لم أخبر توم بمعرفتي بماري

Keşke çocuğunuzu da biraz önemseseniz de

أتمنى أن تهتم قليلاً بطفلك

Keşke durum bu kadar basit olsaydı

أتمنى لو كان الوضع بهذه البساطة

Keşke bu tür davranışların az görüldüğünü söyleyebilsem.

أتمنى أن أقول أن هذا النوع من التصرفات ليس شائعا .

Keşke amcamla da, Billy ile yaptığım gibi

تمنيت لو أنني تحدثت مع عمي

Otobüs çok kalabalıktı. Keşke bir taksiye binseydim.

كانت الحافلة مزدحمة جداً. تمنيت لو اخذت سيارة الأجرة.

Keşke bunu sana söylemek zorunda olmasam, fakat...

أتمنى لو لم يجب عليّ أن أخبرك هذا، ولكن...

Keşke benim için daha fazla zamanın olsa.

أتمنى أن يكون لديك وقت أكثر لي.

Keşke yardım etmek için daha fazlasını yapabilsem.

تمنّيت لو كنت قادرا على تقديم المزيد من المساعدة.

Keşke o, o aptal müziği çalmayı durdursa.

أتمنى أن تتوقف عن تشغيل تلك الموسيقى الغبية.

Keşke o zaman ona karşı nazik olsaydım.

ليتني عاملتها بإحسان آنذاك.

Keşke senin gibi daha fazla insan olsa.

أتمنى لو كان هناك المزيد من الناس مثلك.

Keşke yaz tatili çabuk olsa ve buraya gelse.

آمل أن تأتي عطلة الصيف بسرعة.

Keşke Tom arabasını evimin önüne park etmeyi bıraksa.

آمل أن يتوقف توم عن ركن سيارته أمام منزلي.

Şimdi geri dönüp baktığım zaman keşke hiç izin vermeseydim

الآن عندما أنظر إلى الوراء أتمنى لو أنني لم أسمح أبدا