Translation of "Hayvanlar" in Arabic

0.009 sec.

Examples of using "Hayvanlar" in a sentence and their arabic translations:

hayvanlar mümkün oldu.

أصبحت الحيوانات موجودة.

Hayvanlar ateşten korkar.

تخاف الحيوانات من النار.

Bütün hayvanlar eşittir.

كل الحيوانات متساوية.

Bütün hayvanlar eşittir ancak bazı hayvanlar diğerlerinden daha eşittir.

كل الحيوانات متساوية، لكن بعضها متساوٍ أكثر من غيرها.

hayvanlar muhteşemdir, insanlar korkunçtur.

الحيوانات رائعة والبشر مرعبون.

Orangutanlar yarı münferit hayvanlar,

‫إنسان الغابة هو حيوان انعزالي، شبه انعزالي‬

Çünkü, hayvanlar alemine baktığımızda

لأنه وكما تعلمون، عندما ننظر إلى مملكة الحيوانات،

Hayvanlar yüzeye yakın besleniyor,

تقتات هذه الحيوانات قرب السطح،

O hayvanlar doğada yaşayamayıp

هذه الحيوانات لا تستطيع العيش في الطبيعة

hayvanlar sessiz, sakin ve güvenilirdir

أن الحيوانات آمنة وهادئة وأهلٌ للثقة

Hayvanlar hakkında bir kitap okuyorum.

إني أقرأ كتاباً عن الحيوانات.

Hayvanlar hakkında bir kitap aldım.

اشتريت كتاباً عن الحيوانات.

Hayvanlar için de insanlar için de,

للحيوان والإنسان على السواء،

Bu ilişkilendirilmeler hayvanlar için bile geçerli.

وتسري هذه الروابط أيضاً على الحيوانات.

Ay'dan etkilenen tek şey hayvanlar değil.

‫ليست الحيوانات فقط ما يتأثر بالقمر.‬

Bir de iki parmaklı tembel hayvanlar var.

وهذا الكسلان ذات اصبعين.

Tembel hayvanlar gaz çıkarmayan, bildiğimiz tek memeliler.

حيوانات الكسلان هى الحيوان الوحيد الذي نعرف أنه ليس بحاجة إلى إطلاق الريح.

Köpekbalığı gibi hayvanlar için uydu izleme cihazları

قمر اصطناعي يتتبع أجهزة موضوعة على حيوانات مثل أسماك القرش

Bu hayvanlar son derece egzotik ve garip.

‫الحيوانات عجيبة جدًا وغريبة.‬

- Bütün atlar hayvandır ama bütün hayvanlar at değildir.
- Tüm atlar hayvandır ama tüm hayvanlar at değildir.

كل الخيول حيوانات، لكن ليس كل الحيوانات خيول.

Büyük kutular, hayvanlar gibi daha ayrıntılı sahne gereçlerine

سأشق طريقي نحو الإنتاج المسرحي الضخم

Hayvanlar panikledi ve umutsuzca korunak arayan askerleri ezdiler.

ذعرت الدواب وداست على الجنود الذين كانوا يبحثون عن ملجئ ليحميهم

Ama bazı hayvanlar için değişime ayak uydurmak zor.

‫لكن بالنسبة إلى بعض الحيوانات،‬ ‫يتغير منوال الأمور بسرعة شديدة.‬

Milyonlarca dolarlık bir temizlikten sonra... ...hayvanlar dönmeye başladı.

‫لكن بعد عملية تنظيف‬ ‫تكلفت بضعة ملايين دولار،‬ ‫تعود الآن الحيوانات.‬

çünkü bu harika hayvanlar benim için çok önemli

لأنني أهتم كثيرًا بشأن هذه الحيوانات المذهلة

Bizi hasta eden virüslerin birçoğunun kaynağı esasında hayvanlar.

الكثير من الفيروسات التي تصيبنا ، تنشأ بالأصل في الحيوانات.

Vahşi doğmuş, acımasız hayvanlar fakat güzel ve müstesna yırtıcılar.

‫إنها وحوش ولدت لتكون متوحشة،‬ ‫قاسية لكنها حيوانات مفترسة متفردة جميلة.‬

Bundan faydalanmak için... ...bazı hayvanlar inanılmaz koku duyuları geliştirmiştir.

‫لاستغلال هذا،‬ ‫طوّرت بعض الحيوانات حاسة شم قوية.‬

Öte yandan bazı hayvanlar geceyi avantaja çevirir. YAĞMUR ORMANLARINDA GECE

‫لكن بعض الحيوانات تستخدم الليل لصالحها.‬ ‫"ليل الغابات الحالك"‬

Bu süre zarfında... ...hayvanlar âlemindeki en karmaşık görme yetisini geliştirdi.

‫وخلال تلك الفترة،‬ ‫طوّر أعقد حاسة بصر في مملكة الحيوان.‬

Donuk geceden sağ çıkan tüm hayvanlar için müjdeli bir değişimdir bu.

‫لكل الحيوانات التي تحملت الليل المتجمد،‬ ‫هذا التغيير مرحّب به.‬

. Gezegendeki her organizma gibi hayvanlar da iklim değişikliğine karşı bağışık olmayacak

العالم. الحيوانات كما كل كائنٍ حيٍ على ظهر الكوكب لن يسلم من

Bütün bunlara rağmen bu hayvanlar kâr için canlı hayvan pazarlarına gönderiliyordu.

ومع ذلك ، تم توجيه هذه الحيوانات إلى الأسواق لتحقيق الأرباح.

Şehir ışıkları gece gökyüzünü aydınlığa boğduğundan hayvanlar, yıldızlara bakarak yol bulamaz oluyor.

‫بتفوق أضواء المدينة على ضوء سماء الليل،‬ ‫لم يعد بوسع الحيوانات‬ ‫الاهتداء إلى طرقها بالنجوم.‬

"Tamam, bunlar öldürdüğü hayvanlar." Öldürdüğü hayvanlara, küçük izlere ve kumdaki kazılara baktım.

‫"حسنًا، هذه هي الحيوانات التي تقتلها."‬ ‫لذا، أبحث عن الحيوانات المقتولة،‬ ‫بعض العلامات، حفر في الرمال،‬

Kaplan, gergedan ve karıncayiyen gibi nesli tükenmekte olan hayvanlar Çin'e kaçak yollardan sokuldu.

حيث تم تهريب الحيوانات المهددة بالإنقراض مثل النمور ووحيد القرن وآكل النمل الحرشفي إلى الصين.

Dünya'nın dört bir yanında, vahşi hayvanlar yemek çalmak konusunda daha çok hüner göstermeye başlıyor.

‫في أنحاء الكوكب،‬ ‫تتفنن الحيوانات البرية في سرقة وجباتها.‬