Translation of "Grup" in Arabic

0.007 sec.

Examples of using "Grup" in a sentence and their arabic translations:

Bir grup siyahının köleleştirildiği

حيث نبدأ بمجموعة من الرجال السود المستعبدين

Bir grup gök bilimci,

اثنان من علماء الفلك...

Bir grup kadının koştuğunu söylüyorum.

عن مجموعة من النساء اللائي يركضن.

Ve üç grup faturamız oldu.

واستلمنا ثلاث مجموعات من الفواتير.

Ve grup kararı vermelerini istedik.

وطلبنا منهم التوصل إلى إجابة جماعية.

Sonra üçerli grup olmalarını istedik.

ثم طلبنا من الجميع أن يتجمعوا في مجموعات من ثلاثة أشخاص.

Böyle kalabalık bir grup karşısında

ومواجهتي لحشد كهذا،

En son kalan grup yani köprüdekiler

آخر مجموعة متبقية ، على الجسر

Japonlar grup halinde seyahat etmeyi sever.

- يحب اليابانيون السفر كمجموعات.
- يحب اليابانيون السفر في مجموعات.

Raptorlar böyledir, grup hâlinde avlanır, zekâlarını kullanır.

فصيلة الرابتور هكذا، تصيد في مجموعات، تستخدم ذكاءها.

Hoca, spor salonunda sekiz farklı grup oluşturdu.

جهزت المعلمة ثمانية أقسام مختلفة في صالة الألعاب،

Yedinci sınıfta okuyan bir grup yanıma gelip

مجموعة من الصف السابع أقبلوا علي وقالوا،

Yaratıcılık belirli bir grup insana ait değildir.

لا يقتصر الإبداع على مجموعة محددة من الأشخاص.

2017 yılında, bir grup otomobil fabrikası işçisinin

ارتحلتُ عام 2017 إلى ميسيسيبي،

Bir grup bilim insanıyla bir araya geldi

اجتمع جاكسون مع مجموعة من العلماء،

Dokuz rehine vardı, üçer kişilik üç grup.

كنّا 9 رهائن. مقسّمين إلى مجموعات من 3 أشخاص. 3 مجموعات.

Bir grup insan ağır çalışma şartlarına dayanamayarak

مجموعة من الناس غير قادرين على تحمل ظروف العمل الثقيلة

Işte o bir grup insanın başlattığı grev

هذا هو الإضراب الذي بدأته مجموعة من الناس

Yani hiçbir zaman bir grup hâlinde hareket etmezler.

‫لا يكون في مجموعة.‬

Ve aşağıda bodrumda uyuyan bir grup daha vardı.

مجموعة نائمة تحت الدرج في الطابق السفلي.

Buna inanan çok büyük bir grup var üstelik

هناك مجموعة كبيرة جدا تؤمن بها

Kusurunuzu benimsemek, bir grup insanı değişmez bir özelliği için

أن تمجد وصمة عارك فهو أمر سياسي كالدفاع عن النفس

Singapur'un tam merkezinde bir grup düz kürklü su samuru.

‫مجموعة من القنادس ملساء الفراء‬ ‫في قلب "سنغافورة".‬

Kendilerinden çok daha iyi bir grup insan bırakarak gidenlerdir.

يتركون خلفهم مجموعة أناس أفضل حالاً منهم.

Orta kısımda ise 5 milyarlık dev bir grup var

ومن خلال هذه الأشياء، لدينا مجموعة لخمسة مليارات من الرجال،

Bu, bir grup Alman fizikçi tarafından yapılan bir video.

هذا الفيديو تم عمله بواسطة مجموعة من علماء الفيزياء الألمان

Ailelerin ve bir grup insanın işten çıkarıldığını, eksik iş olanaklarını,

وشاهدت العديد من العائلات الى تفصل،

Şafak sökerken Kartacalı general rakibinden önce davrandı ve bir grup...

عندما بزوغ ضوء النهار، كان تحركات الجنرال القرطاجي أسرع من خصمه، حيث أرسل

Grup hâlinde gezmek, yüksek sesle müzik çalmak, fener ve sopa taşımak

‫السير في مجموعات وتشغيل موسيقى صاخبة‬ ‫وحمل مشاعل وعصي،‬

Bunun cevabı için küçük ama büyüyen bir grup genç araştırmacıya ulaştım,

لمعرفة ذلك، تواصلت مع مجموعة صغيرة ولكن متزادية من الباحثين الشباب

Ve bu taraf da bir grup hasta insan tarafından üzerinize öksürülmesiyse

و هذه الجهة هي أن تعرض نفسك لكحة أشخاص مصابين بالمرض،