Translation of "Gördüğü" in Arabic

Tavandan sarkan bedenlerini gördüğü

عندما عادت من المدرسة

Yani gördüğü her şeyi yiyen

فمن يأكل كل ما يراه

Evinin yandığını gördüğü zaman, şuurunu kaybetti.

فقد رباطة جأشه عند رؤيته لبيته و هو يحترق.

Ve ciltte, hasar gördüğü zaman cilt kanseri gibi

ويمكنها أن تتلف الخلايا الرئيسية في بشرتنا

Bir web sitenin gördüğü ilgi onun içeriğine bağlıdır.

شعبية مواقع الإنترنت تعتمد على محتوياتها.

Bu adam, dünyanın görüp gördüğü en büyük liderlerden biri.

هذا الرجل من أكبر القادة التي رأتهم الدنيا.

Şimdilerde rakip gördüğü şirketleri hemen bünyesinde satın alıyor onu geliştiriyor.

في الوقت الحاضر ، يشتري الشركات التي يراها على الفور ويطوره.

. Ama Ney'in, Masséna'nın feci liderliğini açıkça gördüğü şeye öfkesi açık bir

لكن غضب ناي مما اعتبره قيادة ماسينا الكارثية تحول إلى

Kaybı olarak gördüğü için bu tür sosyal ve psikolojik işler uzmanları

عن جريمةٍ مستترة تهدف لاستغلال المرأة وتسليعها كما ينسف المعنى

Düşman olarak gördüğü ve düşman olarak tüm dünyaya ilan ettiği adamla yan yana geliyor

يأتي جنبًا إلى جنب مع الرجل الذي يراه عدوًا ويعلن للعالم كله عدوًا