Examples of using "Usado" in a sentence and their turkish translations:
Kullanılmak istemiyorum.
Eldivenleri takmalıydım.
Benim kameramı kullandınız mı?
Benim fotoğraf makinemi mi kullandın?
Ben hiç uyuşturucu kullanmadım.
Bu ikinci el araç satılıktır.
Tom kamyonunu kullanılmış satın aldı.
- Benim kameramı kullandınız mı?
- Benim fotoğraf makinemi mi kullandın?
- Benim fotoğraf makinemi kullandın mı?
Günümüzde tüm dünyada kullanılıyor.
O bir bıçak olarak kullanılabilir.
O, kullanılmakta olduğunu hissetti.
Kendimi kullanılmış hissettim.
Tom ikinci el bir Toyota satın aldı.
Benim fotoğraf makinemi kullandın mı?
Taro geçen hafta kullanılmış bir araba aldı.
İngilizce birçok kişi tarafından kullanılmaktadır.
Hiç bir Dvorak klavye kullandınız mı?
Hayır, o ikinci el.
Dil çeşitli şekillerde kullanılabilir.
Bunun bir ders kitabı olarak kullanılmasını kastettim.
detayları görmek için büyüttük.
Hiç diş macunu kullanmayan birini tanıyor musun?
Bu ikinci el araç yeni kadar iyi.
"Parola" sözcüğünü parolam olarak kullanmamalıydım.
Bakın ne diyeceğim, iç çamaşırımı bir sürü şey için kullandım.
Aslan çoğu zaman cesaret sembolü olarak kullanılır.
Söylediğiniz her şey size karşı kullanılabilir.
Fiyat kullanılmış bir araba için biraz yüksek.
Fakat temel olarak aynı numara burada 'Creed' de de görülüyor,
Bu fiil, normalde sadece üçüncü kişi için kullanılmaktadır.
Bu araba son on yıldır kullanılmaktadır.
ki Orta Çağ'da doğum kontrolü olarak kullanılıyordu
olumlu bir tutum geliştirdiğimizi görüyoruz.
Koyunların yünleri yüzyıllardır giysi yapımında kullanılır.
Satılık: bebek ayakkabısı, hiç yıpranmamış.
Kardeşim kullanılmış bir araba satın aldı, bu yüzden çok pahalı değildi.
Harcanılan bir kuruş çoğunlukla biriktirilen bir kuruştan daha faydalıdır.
İngilizce evrensel bir dildir ve tüm dünyada kullanılmaktadır.
Sen hiç manuel araba sürdün mü?
Zoom u bugüne kadar ben hiç kullanmadım. Korona günlerine kadar
fakat eski mısırlıların kullandığı harç milyonlarca ton ağırlığı bile taşıyabiliyor
Sigarayı bırakmak için hangi yöntemi kullandın?
O az önce bir kullanılmış araba satın aldı.
Araba çarptığında o, emniyet kemerini takıyor olsaydı hala hayatta olurdu.
O ona kullanılmış araba almamasını tavsiye etti fakat o onun tavsiyesini dinlemedi.
Baybarsın birlikleri el silahlarının bir önceki formunu kullanıp düşmana ateş ediyorlardı
- Kullanılmış bir araba almayı göze alamam.
- İkinci el araba almaya param yetmez.
- İkinci el araba alacak param yok.
Sodyum hidroksit sabun yapımında kullanılır.
Ağ televizyonda kullanılan saygısız dil küçük çocuklu ebeveynlerin kabloluya abone olmayı istememelerine sebep oluyor.
Tom ikinci el bir bilgisayar için o kadar çok para ödemek için isteksizdi.
Paris sendromu bir tür kültür şokudur. Şehrin moda merkezi imgesine kapılıp Paris'te yaşamaya başlayan, sonrasında yerel adetlere ve kültüre iyi uyum sağlayamayıp, zihinsel dengesini yitiren ve depresyona yakın belirtiler gösteren yabancıları tanımlamak için kullanılan psikiyatrik bir terimdir.