Translation of "Suavemente" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Suavemente" in a sentence and their turkish translations:

Suavemente,

Yavaşça

Cierren los ojos suavemente

Ve yavaşça gözlerinizi kapatabilir

Ella cantó suavemente la canción.

O, şarkıyı düşük sesle söyledi.

Llueve suavemente sobre la ciudad.

- Yağmur şehrin üzerine usul usul dökülüyor.
- Yağmur şehre usul usul yağıyor.

Él golpeó suavemente a la puerta.

O sessizce kapıyı çaldı.

Tom besó suavemente a Mary en la mejilla.

Tom Mary'yi yanağından hafifçe öptü.

- Tom cantó suavemente.
- Tom cantó de manera suave.

Tom aheste aheste şarkı söyledi.

Vierta el aderezo sobre la ensalada y mezcle suavemente.

Sosu salatanın üzerine dökün ve hafifçe karıştırın.

Tom cerró suavemente la puerta y entró en cuclillas a la pieza.

Tom sessizce kapıyı kapattı ve parmak uçlarına basarak odaya girdi.

- La vida no es fácil.
- La vida no fluye suavemente, siempre hay altibajos.

Hayat kolay değil.

Tom se inclinó hacia delante y golpeó suavemente en el hombro al conductor del taxi.

Tom öne doğru eğildi ve taksi şoförünün omzuna vurdu.

- La madre depositó su bebe sobre la cama suavemente.
- La madre dejó su bebe sobre la cama cuidadosamente.

Anne bebeğini usulca yatağa koydu.

- En el parque de diversiones, Mary encontró un niño solo llorando, y le habló suavemente. "Oye, mijito, ¿qué pasa? ¿Estás perdido? ¿Quieres que te lleve al Departamento de Niños Perdidos?
- En el parque de atracciones, Mary encontró a un niño solo llorando, y le dijo amablemente. "Oye, chico, ¿qué te pasa, estás perdido? ¿Quieres que te lleve al centro de niños perdidos?

- Lunaparkta Mary yalnız başına ağlayan bir oğlan buldu ve yumuşak bir sesle "Merhaba yavrum, sorun nedir? Kayıp mı oldun? Seni Kayıp Çocuklar Şubesine götüreyim mi?" dedi.
- Eğlence parkında kendi kendine ağlayan bir erkek çocuk buldu, ve onunla kibarca konuştu. "Hey, evlat, Sorun nedir? Kayboldun mu? Seni kayıp çocuklar bölümüne götürmemi ister misin?"