Examples of using "Embajada" in a sentence and their turkish translations:
Yunan büyükelçiliği nerede?
- Elçilik nerededir?
- Elçilik nerede?
Elçilikte çalışıyorum.
- Affedersiniz. Amerikan elçiliği nerede?
- Bakar mısınız? Amerikan Konsolosluğu nerede?
Greta büyük elçiliğe gidiyor.
Macar büyükelçiliği nerede?
Rus Büyükelçiliği nerede?
İspanyol Büyükelçiliği nerededir?
Hollanda büyük elçiliği nerede?
İngiliz Büyükelçiliği nerede?
Japon Büyükelçiliği nerede?
Üç aydır elçilikte çalışıyor.
İsveç Büyükelçiliği nerede?
Affedersiniz. Amerikan elçiliği nerede?
Amerikan büyükelçiliğine nasıl giderim?
- O, Amerikan büyük elçiliğinde diplomattır.
- O, Amerikan elçiliğinde görevli bir diplomat.
Yeni Zelanda büyükelçiliği nerede?
Türkiye Büyükelçiliği nerededir ?
Meksika büyük elçiliği nerede?
- Burası Amerikan Büyükelçiliği.
- İşte Amerikan Büyükelçiliği.
- İşte Amerikan elçiliği.
Büyükelçilik bana Almanya hakkında bir kitap yolladı.
Tom vize almak için Avustralya büyük elçiliğine gitti.
Elçilik, yabancı mültecilere siyasi sığınmayı reddetti.
Kız kardeşim Londra'daki Amerika Birleşik Devletleri elçiliğinde çalışıyor.
Kız kardeşim Londra'da Amerika Birleşik Devletleri Büyükelçiliğinde çalışıyor.
Merhaba. Benim adım John Reindle. Prag'daki Amerikan Büyükelçiliği'nde çalışıyorum.
Terör örgütü, elçilik dışındaki bomba patlamasından sorumluydu.
Belçikalı konsolosu bizi ülkesinin büyükelçiliğine yakın bir restoranda çaya davet etti.
O sıralarda şöyle bir espri vardı, "ABD'de asla darbe olmaz çünkü orada ABD büyükelçiliği yok."