Examples of using "Robado" in a sentence and their turkish translations:
Soyuldun mu?
Ne çalındı?
- Soyuldum.
- Ben soyuldum.
Tom soyuldu.
Neredeyse soyuluyordum.
Saatim çalındı.
ödenmemiş borçlar;
Her şey çalındı.
Biri benim bavulumu çaldı.
Birisi pasaportumu çaldı.
Benim pasaportum çalındı.
Paranın bir kısmı çalındı.
Onlar çalınan parayı buldular.
O, hazineyi çaldığını itiraf etti.
Parayı çaldığımı itiraf ettim.
Banka dün soyuldu.
Benim fikrimi çaldın.
Ben bisikletimi çaldırdım.
O, altını çaldığını itiraf etti.
Mary parayı çaldığını inkar etti.
Tom parayı çaldığını inkar etti.
- Parayı çaldığını inkar etti.
- Parayı çaldığını reddetti.
Birisi tüm paramı çaldı.
Birisi saatimi çaldı.
Polis çalıntı arabayı kovaladı.
Çalınan para bulundu.
Çalıntı para asla meyve vermez.
Emily kalbimi çaldı.
Tom bisikleti çaldığını itiraf etti.
O bizden çaldı.
Anahtarlarımı kim çaldı?
Tom bir şey çaldığını yalanladı.
Tom parayı çaldığını itiraf etti.
Mücevher çaldığını itiraf etti.
Biri şemsiyemi çaldı.
Çocuk bisikleti çaldığını inkar etti.
Adam arabayı çaldığını inkar etti.
Çalınan paradan vazgeçmeyeceğim.
Birisi saatini çalmış olmalı.
Biri benim tenis raketimi çaldı.
Hazine, korsanlar tarafından çalındı.
Birisi Tom'un arabasını çaldı.
O, onu onun parasını çalmakla suçladı.
Tom'un kamyonu çalındı.
Tom çaldığı takıyı rehin bıraktı.
Tom Mary'nin kamerasını çalmış olabilir.
Gişeden tüm para çalındı.
Tom parayı çaldığını itiraf etti.
Hayatımda hiçbir şey çalmadım!
Cep telefonum iki kez çalındı.
Tom'un iPhone'u yankesiciler tarafından çalındı.
- Param çalınmıştı.
- Param çalındı.
Tom beyin bilgisayarını çalan kişiyi biliyor musun
Mary çantasının çalındığını iddia etti.
Çalınan parayı düşünmemek elimde değil.
Tom Mary'nin parasını çalmamalıydı.
Tom, Mary'nin parasını çaldığını itiraf etti.
Arabam çalındı. O park ettiğim yerde orada değil.
Arabanın çalındığını söylediğini düşündüm.
Benim cep telefonum çalındı.
O adamı çalmakla suçladı.
Tom Mary'nin onun parasını çaldığını bilmiyormuş gibi yaptı.
Kanıtın olmadıkça onu çalmakla suçlayamazsın.
Tom Mary'yi parasını çalmakla suçladı fakat o inkar etti.
Tom Mary'nin kolyesini çalmış olabilecek tek kişidir.
O, kızının mağaza soygunculuğu yaptığını duyduğuna şok oldu.
Tom yarışmayı kazandığını hayal etti fakat onun ödülü çalındı.
Tom'un parayı görülmeden çalabilmesinin yolu yoktur.
Onun parayı çaldığını itirafı ailesini şaşkına çevirdi.
Virgilius mahkemeye gitti ve onu soymuş olan erkeklere karşı imparatordan adalet istedi.
Kaldığım birçok farklı otelden çaldığım bir havlu koleksiyonum var.
Tom arabasının çalındığını bildirmek için sigorta şirketini aradı.
Tom tabloyu çalanın Mary olduğuna dair iyi bir ihtimal olduğunu söyledi.
O adam benim cüzdanımı çaldı! Durdurun onu!
Eve vardığımda anahtar çoktan çalınmıştı.