Examples of using "Quilombo" in a sentence and their turkish translations:
Bu karışıklıkta onun nasıl yaşayabileceğini bilmiyorum.
Büyük bir problemim var.
Bu bir karmaşa.
Tom ve Mary'nin evi çok dağınık.
Kız arkadaşın gerçeği öğrenirse belaya girecek.