Translation of "Puertas" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Puertas" in a sentence and their turkish translations:

Abrid las puertas.

Kapıları açın.

Abrí las puertas.

Kapıları açtım.

No había estas puertas...

Burada bu kapı yoktu.

Las puertas están abiertas.

Kapılar açık.

Se cerraron las puertas.

- Kapılar kapatılmıştı.
- Kapılar kapalıydı.

Las puertas están cerradas.

Kapılar kapalı

Las puertas estaban cerradas.

Kapılar kapalıydı.

Las puertas se cierran.

Kapılar kapanıyor.

- Cerrad todas las puertas y ventanas.
- Cierren todas las puertas y ventanas.

Bütün kapıları ve pencereleri kapa.

- Cierra todas las puertas y ventanas.
- Cerrad todas las puertas y ventanas.

Bütün kapıları ve pencereleri kapatın.

Vivo tres puertas más abajo.

Üç kapı aşağıda yaşıyorum.

Los bancos cerraron sus puertas.

Bankalar kapılarını kapattı.

Prepárate para abrir las puertas.

- Kapıları açmaya hazır olun.
- Kapıları açmaya hazır ol.

¡Cierra todas las puertas y ventanas!

Bütün kapıları ve pencereleri kapat!

El dinero abre todas las puertas.

Para bütün kapıları açar.

El español le abrió muchas puertas.

İspanyolca onun için birçok kapıyı açtı.

Las puertas abrirán del lado izquierdo.

Sol taraftaki kapılar açılacak.

¿Has cerrado las puertas con llave?

Kapıları kilitlemiş miydin?

Están a las puertas de la adultez.

yetişkin olmak üzere.

Tres niños abrieron las puertas del edificio.

Üç çocuk binanın kapısını açtı.

¿Todas las puertas están cerradas con llave?

Tüm kapılar kilitli mi?

Las puertas del ascensor no querían abrir.

Asansör kapıları açılmadı.

Él tiene un coche de cuatro puertas.

Dört kapılı bir arabası var.

Algunas puertas y ventanas se quedaron abiertas.

- Bazı kapılar ve pencereler açık bırakıldı.
- Bazı kapı ve pencereler açık bırakıldı.

Abrimos nuestras puertas tras los disturbios en Watts,

Polis teşkilatlarından adalet talep edebilsinler diye

Todas las puertas de la casa están cerradas.

Evdeki her kapı kilitlidir.

Los tres niños abrieron las puertas del edificio.

Üç çocuk binanın kapılarını açtı.

Todas las puertas de la casa estaban cerradas.

Evin tüm kapıları kapandı.

Cuando el último cliente salga, cerramos las puertas.

Son müşteri ayrıldığında biz kapıları kapatırız.

Las paredes tienen orejas, las puertas tienen ojos.

Duvarların kulakları, kapıların gözleri vardır.

De noche, Tom cierra con llave sus puertas.

Tom gece kapılarını kilitli tutuyor.

Deberías trancar todas las puertas o al menos cerrarlas.

Bütün kapıları kilitlemeli, en azından kapatmalısın.

Esta llave abre todas las puertas de esta zona.

Bu anahtar buradaki tüm kapıları açıyor.

Hay ventanas en el piso, y puertas en el techo.

Zeminde pencereler; tavanda kapılar var.

No te olvides de cerrar las puertas antes de salir.

Dışarı çıkmadan önce kapıları kapatmayı unutma.

Las puertas de la escuela se abren a las 8.

Okulun kapıları saat 8'de açılır.

No dejo las puertas abiertas porque hay animales en mi barrio.

Kapıları açık bırakmıyorum çünkü benim semtimde hayvanlar var.

El restaurante abrirá de nuevo sus puertas bajo una nueva gerencia.

Restoran, yeni yönetim altında yeniden açılacak.

Las paredes tienen oídos, las puertas corredizas de papel tienen ojos.

Duvarların kulakları var, sürgülü kağıt kapıların gözleri var.

Después que cerré todas las puertas, me fui a la cama.

Bütün kapıları kilitledikten sonra yatmaya gittim.

Y ser vulnerable nos abre las puertas a ser heridos y juzgados

ve hassas olmak, bizi kırılmaya ve yargılanmaya müsait hâle getiriyor.

Como los avisos en la puertas donde dice "Salida", puedo leerlos bien.

kapı üstündeki işaretler örneğin, "sıkış" yazıyor. Okuyabiliyorum.

Estar a las puertas de la muerte es una experiencia muy educativa.

Ölümle burun buruna gelmek eğitici bir deneyim olabilir.

En enero de 1260, los mongoles estaban en las puertas de Aleppo.

1260 Ocağında Halep kapılarındalardı

El océano golpeaba las puertas y llenaba las bases de la casa.

okyanus kapıları kırıp evin alt kısmını doldururdu.

¿Se puede cerrar con llave las puertas de la sala de reuniones?

Toplantı odasının kapılarını anahtar ile kapatabilir misiniz?

Quiero que os vayáis a vuestras habitaciones y cerréis las puertas con llave.

Odalarınıza gidip kapıları kilitlemenizi istiyorum.

Después de que le puse llave a todas las puertas, me fui a dormir.

Bütün kapıları kilitledikten sonra uyumaya gittim.

Tom vive en una pequeña ciudad en donde nadie le pone llave a sus puertas.

Tom kimsenin kapılarını kilitlemediği küçük bir kasabada yaşıyor.

Se dice que ese hombre tiene una llave maestra que abre todas las puertas de la ciudad.

Onlar bu adamın şehrin tüm kapılarını açan, usta bir anahtara sahip olduğunu söylüyor.

Al entrar, los hombres de Vlad silencian a los centinelas y abren las puertas a lo ancho para que el resto de su

Girdikten sonra, Vlad'ın adamları Osmanlıları sessizce katleder ve