Examples of using "Prestaste" in a sentence and their turkish translations:
Bir kitap ödünç verdin.
Erkek kardeşime hiç para ödünç verdin mi?
Bana ödünç verdiğin kitabı kaybettim.
Yarın bana ödünç verdiğin parayı iade edeceğim.
Ona ödünç verdiğin parayı geri ödedi mi?
Bana ödünç verdiğin parayı sana geri ödeyemiyorum.