Translation of "Horno" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Horno" in a sentence and their turkish translations:

Tom encendió el horno.

Tom fırını yaktı.

Quiero un nuevo horno.

Yeni bir fırın istiyorum.

Tengo algo en el horno.

Fırında bir şeyim var.

Hay galletas en el horno.

Fırında kurabiyeler var.

Saqué el pastel del horno.

Fırından keki çıkardım.

Ya estoy en el horno.

Ben zaten stresliyim.

- Dejé tu cena en el horno.
- Te he dejado la cena en el horno.

Akşam yemeğinizi fırında bıraktım.

El pan está en el horno.

Ekmek fırında.

Ustedes hierven agua en un horno.

Suyu bir fırında kaynatıyorsun.

Tom sacó la tarta del horno.

Tom pastayı fırından aldı.

¡Este olor podría provenir del horno!

Bu koku fırından gelebilir!

¿De verdad está apagado el horno?

Fırın gerçekten kapalı mı?

El pan se hornea en un horno.

Ekmek bir fırında pişirilir.

No puedo hacer pan. No tengo horno.

Ekmek pişirmem. Benim bir fırınım yok.

Ella puso el pollo en el horno.

O, tavuğu fırına koydu.

¿Cuánto tiempo deberíamos dejarlo en el horno?

Ne kadar süre onu fırında bırakmalıyız?

Él hornea pan en un horno muy viejo.

O, çok eski bir fırında ekmek pişirir.

Ella cocinó pan y bizcochuelos en el horno.

O, ekmeği ve pastaları fırında pişirdi.

Es hora de sacar la tarta del horno.

Pastayı fırından çıkarma zamanı.

¿Cuánto tiempo tenemos que dejarlo en el horno?

Fırında ne kadar kalması gerekiyor?

Tom sacó una pizza que se ve deliciosa del horno.

Tom fırından bir lezzetli-görünümlü bir pizza çıkardı.

- No está el horno para bollos.
- No es buen tiempo ahorita.

Şimdi iyi bir zaman değil.

Me parece que todavía tengo un pedazo de pizza en el horno.

Sanırım fırında biraz artık pizzam var.

Este es el principio en el que se basa el diseño del horno microondas.

İşte bu mikrodalga fırının tasarlanmasındaki temel prensiptir.