Examples of using "Hambrienta" in a sentence and their turkish translations:
Ben açlık çeken bir örümceğim.
O, aç değil.
Onun aç bir görünümü vardı.
O acıkmış ve susamış.
Acıktım.
- Açım!
- Açım.
Dünyada birçok insan açtır.
Ben açım ve susuzum.
Pek çok alanda, az yiyecek vardı ve halk açtı.
- Ben açım.
- Açım!
- Karnım aç!
- Karnım acıktı!
- Acıktım.
- Açım!
- Açım.
- Karnım aç.
Dünya'da o kadar aç insanlar var ki, tanrı onlara ekmekten başka şekilde gözükmüyor.