Translation of "Girar" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Girar" in a sentence and their turkish translations:

La rueda empezó a girar.

Çark dönmeye başladı.

¿Qué hace girar a la Tierra?

- Dünya'yı döndüren nedir?
- Dünya'nın dönmesine ne neden olur?

El amor hace girar el mundo.

Aşk dünyayı döndürür.

La energía hidráulica hace girar la rueda.

Çarkı su gücü çeviriyor.

Y escuché la llave girar en la cerradura.

ve anahtarın kilitlenişini duydum.

¿Qué ocurriría si la Tierra dejara de girar?

Dünya dönmeyi durdursaydı ne olurdu?

Es importante recordar que ese dinero hace al mundo girar.

önemli olan, dünyayı döndüren şeyin para olduğunu hatırlamaktır.

En esta calle no se puede girar a la izquierda.

- Bu caddede sola dönüş yasaktır.
- Bu caddede sola dönüş yoktur.
- Bu caddede sola dönüş yapılamaz.

La habitación empezó a girar después de haber bebido unos tragos.

Ben çok içtikten sonra oda dönmeye başladı.

Yo bebí mucho y el suelo parecía girar bajo mis pies.

Çok fazla içtim ve yer ayaklarımın altında dönüyor gibi görünüyordu.

Tom intentó girar el pomo de la puerta, pero no cedió.

Tom kapı kolunu çevirmeye çalıştı ama o kımıldamadı.

Si recuerdo correctamente, deberíamos girar a la izquierda en la esquina que viene.

Eğer doğru hatırlıyorsam bir sonraki köşede sola dönmeliyiz.

¿Puedes hacer girar una bola de baloncesto en la punta de un dedo?

- Basketbol topunu parmak ucunda döndürebilir misin?
- Basket topunu parmağında çevirebilir misin?

Cuando era pequeña tenía una peonza, me encantaba hacerla girar y esperar a ver cuándo se paraba.

Küçükken topacım vardı. Çevirip durana kadar izlemeyi severdim.

No olvides girar a la izquierda cerca de la farmacia y verás una gran iglesia a la derecha.

Eczane yakınında sola dönmeyi unutma ve sağda büyük bir kilise göreceksin.

Al girar la página, podemos mandar retirarse a los personajes de un libro sin miedo a herir sus sentimientos.

Sayfayı çevirerek, bir kitaptaki karakterleri; duygularını incitmeden aklımızdan çıkarabiliriz.