Examples of using "Docenas" in a sentence and their turkish translations:
İki düzine kalem satın aldım.
Biz yumurtaları düzine ile alırız.
Yumurtalar düzine ile satılırlar.
Bu yumurtalar düzineyle mi satılır?
O, iki düzine yumurta satın aldı.
Onlarca genç insan gösteriye katıldı.
Düzinelerce türden yüzlerce kurbağa çiftleşmek için bir araya gelir.
Bir düzine kaşık ve iki düzine kaşık aldım.
Bunun için de onlarca cesur ve ilginç organizasyon sahibiyle röportaj yaptım;
Pek çoğunuz gibi benim de telefonumda düzinelerce uygulama var,
Mary Tom'un partisi için üç düzine kurabiye pişirdi.
en az iki düzine insan göçmenlik gözaltısında öldü.
Elmalar düzine ile satılırlar.
Dev bir sincap ağzını her seferinde düzinelerce küçük incir tohumuyla dolduruyor.