Examples of using "Departamento" in a sentence and their turkish translations:
Daireyi kiraladık.
Bir daire kiraladım.
Bu benim dairem.
Bizim dairemizin beş tane odası var.
Senin dairen harika görünüyor!
Tom'un dairesine gittim.
Onlarla bir daire paylaşıyorum.
Onunla bir daire paylaşıyorum.
Onunla bir daire paylaşıyorum.
Reklam departmanı da kurdu.
O departman sorumlusudur.
O, bir apartmanda yalnız yaşar.
Daireyi kiraladık.
Benim bölüm şefimdir.
Kiralamak için bir apartman dairesi arıyorum.
O, Mary için güzel bir daire buldu.
Bu apartman dairesi için ne kadar kira veriyorsunuz?
Tom'un dairesinin üç yatak odası var.
Şehirde bir daire kiralamak istiyoruz.
Küçük bir daire için her yeri araştırdım.
O şu anda bir dairede yaşıyor.
Benim apartmanım dördüncü kattadır.
Lütfen itfaiyeyi arayın.
Bu daire bir kişi için çok büyük.
New York'ta yaşarken bir apartman dairesi kiraladık.
Satış bölümünden sorumlu.
Bu binanın pencerelerini temizlemek tehlikelidir.
Tom yeni bir daireye taşındı.
Tom ve ben aynı bölümde çalışıyoruz.
Ne oldu? Tüm apartman dairesinde su var.
Tom tek yatak odalı bir apartmanda yaşadı.
Dışişleri Bakanlığına göre bu, potansiyel olarak bir silah.
orası da en savunmasız siyahi toplumları hedef alarak
Affedersiniz, fakat erkek ayakkabıları bölümü nerede?
İtfaiyeyi çağırın!
Oyuncak bölümü beşinci katta.
Tom, Mary ve diğer üç arkadaşı ile daireyi paylaştı.
çünkü adalet bölümü bunu yapmıyor;
okuyup da ne olacak sanki apartman yöneticisi olacak
Helen ve Kathy Tokyo'nun bir banliyösünde bir daire kiraladı.
Onun dairede olduğunu biliyorum ama onu bulamıyorum.
Peter bir süre için yeni bir daire bulmak için çalışıyor.
O, dairesinde yalnız yaşıyor.
Bir apartman dairesinde yaşıyorum.
Ana babasından miras kalan bir apartmana henüz taşındı.
Senin daireni bulmam çok zordu.
Filiberto aşina olmadığımız bir şehirde çok büyük bir dairede yaşıyor.
- Tom dairesine girdikten sonra kapıyı kilitledi.
- Tom dairesine girdikten sonra kapısını kitledi.
Tom Boston'da şehir merkezinde üç-yatakodalı bir apartmanda yaşıyor.
Onların evini ziyaret ettiğimde çift, bir tartışmanın tam ortasındaydı.
Mari birkaç yaz önce benim altımdaki daireye taşındı.
Tom, Mary'ye çalıştığı yerden çok uzak olmayan bir daire buldu.
Çocuk dairesinin penceresinden insanlara yumurtalar atmayı seviyordu.
O, küçük bir apartmanda onunla birlikte yaşar.
İşe her gün arabayla gidiyorum fakat işe yakın bir ev kiralamayı düşünüyorum.
Benim dairem buradan uzak değil.
- Lunaparkta Mary yalnız başına ağlayan bir oğlan buldu ve yumuşak bir sesle "Merhaba yavrum, sorun nedir? Kayıp mı oldun? Seni Kayıp Çocuklar Şubesine götüreyim mi?" dedi.
- Eğlence parkında kendi kendine ağlayan bir erkek çocuk buldu, ve onunla kibarca konuştu. "Hey, evlat, Sorun nedir? Kayboldun mu? Seni kayıp çocuklar bölümüne götürmemi ister misin?"