Examples of using "Creemos" in a sentence and their turkish translations:
gönülden inanıyoruz ki
Sana inanıyoruz.
Sanırım o gelecek.
- Size inanıyoruz.
- Sana inanıyoruz.
başka bir sırrımız yok.
Demokrasiye inanıyoruz.
Biz Allah'a inanıyoruz.
Hepimiz bir şeye inanırız.
Tom ona inandığımızı biliyor.
Biz onun dürüst olduğunu düşünüyoruz.
- Biz Allah'ın varlığına inanıyoruz.
- Biz Tanrı'nın varlığına inanıyoruz.
Bizce mevzuat yolu otomatikman çözülürse,
Şimdi ise alacakaranlık bölgesine bağlı olduklarını düşünüyoruz.
Tom'un dürüst bir kişi olduğunu düşünüyoruz.
Tom'un Mary'yi öldürdüğünü düşünmüyoruz.
Mary'yi öldürenin Tom olduğuna inanıyoruz.
Vergi ödemenin bizim görevimiz olduğunu düşünüyorum.
Ekibim ve ben, biz cevabın ciğerleri olduğunu düşünüyoruz.
zorlu bir girişime başlarken
ne paylaştığımızı, neye inandığımızı ve ne hissettiğimizi anlamasını sağlarsak
bizler tarihimizi Selçukludan ve Osmanlıdan ibaret olduğunu düşünürüz
teknoloji olarak ileride olduğunu düşünüyoruz değil mi
Biz sadece kendilerine inananlara inanırız.
Tom'un Mary'yi bir buz kıracağı ile öldürdüğüne inanıyoruz.
Tom'un Mary'yi zehirlemesinin mümkün olduğuna inanıyoruz.
- Ne gördüğümüze inanmak mı yoksa inandığımızı görmek mi?
- Gördüğümüze mi inanmak, yoksa inandığımızı mı görmek?
Bu nedenle, biz inanıyoruz ki, pek çok insanın asıl meselesi
Hepimiz bunu bildiğimizi ve diğer herkesin de bildiğini sanıyoruz
Belki de orangutanlar sandığımızdan daha gececidir.
ve bundan milyon yıl sonra da olacağını düşünüyoruz
Tom'un Fransızcayı tam öğrenebileceğine inanmıyorum.
yanılmış olduğumuza dair harika bir seyrin tadını çıkarmanızı diliyorum.
Evrende sahip olduğumuza inandığımız tüm öneme rağmen,
Ya o grubun sizden daha aşağı olduğunu düşünüyor
Afrika diyasporasının en az yüzde 40'ı bu bölgeye yerleşti.
Bir kırgın işçinin bombayı koyan kişi olduğunu düşünüyoruz.
İlgilerimizin aslında olduklarından çok daha önemli olduğunu düşünüyoruz
Yiyecek alerjisi ve hassasiyeti düşündüğünüzden daha fazla yaygındır.
Ve bu sebeple maddenin hepsinin o sırada oluştuğunu düşünüyoruz.
Birinin patronun fincanını kullandığını ve kim olduğunu çok iyi bildiğimizi düşünüyoruz.
Biz bedava zannederken bizim üzerimizden milyarlarca dolar kazanıyor.
Tehlike bilmediğimiz şeyden gelmez, fakat oysa doğru değilken doğru olduğuna inandığımız şeyden gelir.