Translation of "Forman" in Turkish

0.016 sec.

Examples of using "Forman" in a sentence and their turkish translations:

Los átomos forman moléculas.

Atomlar molekülleri oluşturur.

Forman un buen equipo.

Onlar iyi bir takım.

Y se forman lagos subterráneos.

ve çukur gölü dediğimiz şeyi oluşturabilir.

Se forman nubes de tormenta

Fırtına bulutları toplanıyor.

Las células forman los tejidos.

Hücreler dokuları oluştururlar.

Ocho hobbits forman un hobbyte.

Sekiz tane hobbit bir hobbyte oluşturur.

¿Cuántos elementos químicos forman el agua?

- Kaç tane kimyasal element, suyu oluşturur?
- Su kaç tane kimyasal elementten oluşur?

Usualmente las gaviotas forman parejas duraderas.

Deniz martıları genellikle uzun ömürlü çiftler oluştururlar.

Por eso sus labios toman forman de "o"

İşte bu yüzden ağzın “o” şeklini alır.

La premisa lo forman los talentos, recursos y oportunidades.

Kurgun yeteneklerin, kaynakların ve fırsatlarındır.

El peligro de entender cómo las letras forman palabras,

Harflerin kelimeleri nasıl oluşturduğunu anlamanın tehlikesi,

Se toma eso de un árbol, se forman fibras,

Yani ağaçtan bu formu alın ve fiberleri oluşturun

Esos lagos que se forman cuando se derriten los glaciares,

yani buzulların erimesinden oluşan bu göller,

En la sociedad de los macacos, las amistades se forman mediante el aseo.

Makak topluluklarında arkadaşlıklar bakım yaparak kurulur.

forman parte de una creciente y sigilosa industria de miles de millones de dólares.

büyüyen gizli multi milyar dolarlık bir endüstrinin parçası.

Los aliados gálicos forman la segunda línea, mientras la caballería romana está en reserva.

Galyalı müttefikler ikinci hatta yerleştirildi, Romalı süvariler ise arka safta beklemedeydi.

Que se forman a partir de islas en el Océano Pacífico, son los dos

başka bir ülkeden kısa süre önce ortadan kaybolmaya aday

En la escuela de fútbol de Peter es donde se forman los mejores futbolistas.

En iyi futbolcular Peter'ın futbol okulundan çıkar.