Translation of "Agudo" in Turkish

TT: (Tono agudo)

TT: (Tiz ses çıkarıyor)

Él es un tirador agudo.

O bir keskin nişancıdır.

Tengo un agudo dolor aquí.

- Benim burada keskin bir ağrım var.
- Burada keskin bir ağrım var.

- El niño tiene un oído agudo.
- El niño tiene un agudo sentido del oído.

Çocukların keskin bir işitme duyusu var.

Sin embargo, en el período agudo,

Ancak o akut dönem içinde,

Tienes un agudo sentido de orientación.

Keskin bir yön duyun var.

- Tengo un dolor agudo aquí.
- Tengo un agudo dolor aquí.
- Tengo un dolor punzante aquí.

- Benim burada keskin bir ağrım var.
- Burada keskin bir ağrım var.

TT: (De tono agudo a grave) Í.

TT: (önce tiz sonra pes) eeee

Tengo un dolor agudo en mi pecho.

- Göğsümde keskin bir ağrı var.
- Göğsümde şiddetli bir ağrı var.

Siento un dolor agudo en el estómago.

Midede keskin bir ağrım var.

Sentí un dolor agudo en el estómago.

- Midemde şiddetli bir ağrı hissettim.
- Karnıma şiddetli bir ağrı girdi.

Sintió un dolor agudo, de una intensidad angustiante.

Yakıcı bir acı hissetti, kıvrandıracak şiddetteydi.

Y es digno de nuestro examen más agudo.

ve daha yakından incelememizi hak ediyor.

Repentinamente sentí un agudo dolor en mi estómago.

Aniden midemde keskin bir ağrı hissettim.

Este perro tiene un agudo sentido del olfato.

Bu köpeğin keskin bir koku duyusu var.

Tom sintió un dolor agudo en el estómago.

Tom midesinde keskin bir ağrı hissetti.

Un perro tiene un agudo sentido del olfato.

Bir köpek keskin bir koku alma duyusuna sahiptir.

- El oído de un ciego a menudo es muy agudo.
- Los ciegos a menudo tienen un oído muy agudo.

Kör bir insanın işitme duyusu genellikle çok keskindir.

Ella tiene un sentido muy agudo para los negocios.

Onun keskin bir iş algısı var.

El olfato de un perro es más agudo que el del humano.

Bir köpeğin koku alma duygusu, bir insanınkinden çok daha keskindir.

MB: Ahora miren cómo las cuerdas vocales van de sonido agudo a grave.

MB: Ses tellerinin tizden pese doğru değişimine bakın.