Translation of "¿rusos" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "¿rusos" in a sentence and their turkish translations:

Rusos .

.

Ellos son rusos.

Onlar Rus.

Tengo amigos rusos.

Rus arkadaşlarım var.

¡Ay, esos rusos!

Ah o Ruslar!

Blancos, negros, rusos, franceses...

Beyazlar, siyahlar, Ruslar, Fransızlar...

Mientras que los rusos

Oysaki Ruslar

Los rusos lucharon tenazmente.

Ruslar inatla savaştı.

Los rusos nunca sonríen.

Ruslar asla gülümsemez.

Se sorprendieron cuando vieron tanques rusos

Rus tanklarını gördüklerinde ise şok olmuşlardı

Los rusos enfrentaron su propio dilema.

Ruslar kendi ikilemleriyle karşılaştılar.

Hay cinco rusos en la fiesta.

Partide beş tane Rus var.

- Ellos son rusos.
- Ellas son rusas.

Onlar Rus.

Los rusos saben todo sobre osos.

Ruslar ayılar hakkındaki her şeyi bilirler.

Pero los rusos trajeron una estación espacial Mir.

buna karşı Ruslar, Mir Uzay İstasyonu'nu geliştirmişlerdi.

Hasta que los tanques rusos entren en Berlín

Rus tankları Berlin'e girinceye kadar

Ganaron los rusos, como esperaba todo el mundo.

Herkesin beklediği gibi, Ruslar kazandı.

Más y más soldados rusos perdieron la esperanza.

Rus askerleri gittikçe daha fazla umut kaybetti.

Estadounidenses de origen africano y asiático, franceses, alemanes, rusos,

Afrikalı Amerikalı, Asyalı Amerikalı, Fransız, Alman, Rus

¿Rusos nuevos, dices? ¡Maravilloso! ¡Es justo lo que necesitábamos!

Yeni Ruslar mı diyorsunuz? Harika! Bu tam ihtiyacımız olan şey.

Lannes todavía estaba resistiendo a los rusos cuando se oscureció.

Güneş batarken Lannes hala Rusları başarıyla tutmaya devam ediyordu

Pienso en los alemanes y los rusos luchando contra los estadounidenses,

Amerikalılarla kavga eden Almanlar ve Rusları düşünüyorum.

Pero su tenacidad ayudó a persuadir a los rusos de retirarse esa noche.

ancak azmi Rusları o gece geri çekilmeye ikna etti.

Luego empujó hacia adelante con la caballería para ayudar a tomar 7,000 prisioneros rusos.

daha sonra, 7.000 Rus esirinin alınmasına yardım etmek için süvarilerle birlikte ilerlemeye başladı.

A costa de 10.000 bajas, había infligido el doble de pérdidas en los rusos

10.000 zayiat karşılığında, Ruslara iki katı zayiat vermişti

Al sur, las tropas polacas tomaban Utitsa, que los rusos incendiaron antes de retirarse.

Güneyde Polonyalı birlikler şimdi Utitsa'yı aldı, Ruslar geri çekilmeden önce alev aldı.

Jomini, el talentoso jefe de personal de Ney, lo llevó a desertar a los rusos.

karşı bilgiççe kan davası , onu Ruslara kaçmaya itti. Berthier, Leipzig

Por cosacos rusos, Napoleón lo envió al norte para organizar la defensa de la ciudad.

, Napolyon onu şehrin savunmasını organize etmesi için kuzeye gönderdi. Napolyon'un

Húsares rusos cargaron e hicieron huir a parte del 3° Cuerpo de Caballería de Arrighi.

Rus hussars ücret ve yönlendirilen kısmı Arrighi'nin Üçüncü Süvari Kolordusu.

Desde el siglo XVIII, Irán había sido invadido por los rusos y británicos dos veces.

18. Yüzyıldan bugüne kadar Ruslar ve Britanyalılar tarafından iki kez istila edilmiştir.

Cuando los rusos se retiraron, la infantería de Friant se abrió camino hasta la aldea de Semënovskaya.

Ruslar geri çekilirken Friant'ın piyadesi Semënovskaya köyüne doğru yol aldılar.

Para defenderse de los rusos, mientras que Napoleón se apresuró a unirse a él con el ejército principal.

Napolyon ana orduyla ona katılmak için yarışırken, Rusları savuşturmak için birliklerini ustalıkla kullandı .

Apenas 2 semanas después de la retirada, los rusos derrotaron a la retaguardia de Davout en Vyazma, y

. Geri çekilmenin sadece 2 haftasında Ruslar, Davout'un arka korumasını Vyazma'ya