Examples of using "¿jamás" in a sentence and their turkish translations:
Beni asla yenemeyeceksin, beni duydun mu? Asla!
- Asla!
- Hiç!
Hiç horladın mı?
Tom hiç gülümsemez.
Asla yalan söyleme!
Şunu asla unutma!
- Sen asla memnun değilsin.
- Sen asla tatmin olmuş değilsin.
Ben seni hiç incitmedim.
Onu asla unutma.
Yayınlanmamış bir çalışma, teslim edilmemiş bir hediye gibidir.
Bunu hiç görmemiş olmanızı dileyeceksiniz.
Bir daha asla âşık olmayacağım.
Hiç kimse onu övmez.
Tom bunu asla yapmazdı.
Onunla hiç iş yapmadım.
Tom seni asla incitmek istemez.
Tom asla seni sevmeyecek.
Size asla ihanet etmezdim.
Ben asla senden şüphe etmedim.
Ben sana kızgın değildim.
Sana asla ihanet etmezdim.
- O, hiç tv seyretmez.
- O, hiç televizyon izlemez.
Bir daha asla buraya gelmeyebilirim.
Seni asla unutmayacağız.
O bir şey başarmış gibi görünmüyordu.
Tom soğukkanlılığını asla kaybetmez.
Onun rekoru asla kırılamayacak.
O, sözünden asla dönmez.
Onu asla duymayacağımı düşündüm.
- Sakın bunu bir daha yapayım deme.
- Bunu bir daha yapayım deme.
- Onu bir daha asla yapma.
Bunu bitireceğimi hiç düşünmemiştim.
Ben hiç kabus görmedim.
Bu daha önce hiç olmadı.
Hiç böyle öpülmedim.
Bundan asla pişman olmayacaksın.
Daha önce bunu hiç yapmadık.
Biz asla oraya gitmedik.
- Hiçbir Kanadalı asla öyle söylemezdi.
- Hiçbir Kanadalı bunu söylemezdi.
O hiç okyanus görmedi.
Hiç vazgeçmeyecek misin?
- Asla her şeyi bildiğini düşünme.
- Asla her şeyi bildiğinizi düşünmeyin.
- Böyle bir şey asla duymadım.
- Hiç böyle şey duymadım.
Çocuklarımı asla terk etmezdim.
teknolojideki en hızlı devrimi gerçekleştiriyorlar.
Bana asla tekrar yalan söyleme.
Ben asla evli bir kadınla dışarı çıkmak istemem!
Asla ikinci el bir elbise satın almam.
Beni hiç affetmedin, değil mi?
Şu ana kadar hiç kimse o dağa tırmanmadı.
Sınıfta asla tekrar konuşmayacağım.
Ben asla bu kadar çok muz almadım!
Senin hiç ciddi bir hastalığın olmadı değil mi?
Böyle bir şeyi asla söylemezdim.
Daha önce asla o sorunum yoktu.
Mikrodalga fırının nasıl kullanıldığını hiç öğrenmedim.
- Bu aptalcaydı. Bunu asla yapmamalıydık.
- O aptalcaydı. Onu asla yapmamalıydık.
Böyle bir insan kalabalığını hiç görmedim.
Şu ana kadar kimse Tanrıyı görmedi.
Onun pantolon giydiğini asla görmedim.
Böyle bir şey asla düşünmedim.
Tom asla Mary ile karşılaşmadı.
Tom Mary ile asla dans etmedi.
Tom onun olmasına asla izin vermezdi.
Nazizm'in suçlarını asla ama asla unutmayacağız.
Onu hiç duymadım.
Piyasa da yoksullara asla ev vermez. Asla.
yani hiçbir zaman bir grup hâlinde hareket etmezler.
Teröristlerin taleplerine asla boyun eğmeyeceğiz.
Daha güzel bir manzara hiç görmedim.
O bir daha annesini hiç görmedi.
İnsanlar onun asla ölmeyeceğini söylüyorlar.
Şimdiye kadar hiç balta kullanmadım.
Gelecek nesil ırkçılığı asla bilmeyecek.
Böyle çocukça bir soru asla sormazdım.
Ben bir daha asla onun adını duymak istemiyorum.
O asla gülmez.
Ben hiç Fransızca bilmiyorum.
Tom hiç evlenmek istemediğini söyledi.
Tom'u yine göreceğimi hiç beklemedim.
Buraya tekrar geri gelmeye niyetim yok.
Asla bu tür bir kuş görmedim.
Polis bizi asla bulamayacak.
Bir kadının sezgisini asla küçümseme.
O hiç çalışmadı.
Asla böyle ilginç bir hikaye okumadım.
Böylesine şiddetli bir kar yağışı asla olmadı.
Onları asla tekrar göremiyeceğini söyledi.
Truman'ın asla unutmayacağı bir öğleden sonraydı.
Sensiz bir hayatı asla hayal edemedim.
Tom onun her zaman olacağını düşünmüyordu.
Halk, başkanın cömertliğini hiç unutmadı.
Yara izini herhangi birine hiç gösterdin mi?
Atlantis'in var olduğuna inanmıyorum.
Tom'un sizi bir daha asla göremeyeceğini düşünmüştüm.
Onun güvenilir olup olmadığını asla bilmeyeceğiz.