Examples of using "эмоции»" in a sentence and their turkish translations:
hislerin baskın çıktığını söylüyor.
Duyguları hissetmek iyidir.
Yani bu duyguları besliyor.
Barış, neşe, sevgi, şefkat, empati
Göreceksiniz ki duygular,
O duygularını çok çabuk dışa vuran biri.
Tom duygularını saklamada iyi değildir.
Mary duygularını maskelemede iyi değildir.
Olumlu duyguları tamire gerek yok.
Öğrenciler aynı zamanda geçerliliği oldukça kanıtlanmış
Bu duygu size ne söylüyor?
''Duygum bana ne söylüyor?''
Aşk ve nefret zıt duygulardır.
şunlar gibi olumsuz duygular hissedeceksin;
Duyguları araştırmak çok zordur
Tom duygularını kontrol altına aldı.
O, duygularını kontrol edemez.
Duygularımı artık kontrol edemiyordum.
Tom duygularını kontrol edemedi.
Tom duygularını kontrol edemiyor.
Duygularını bastıramadı.
Hissiyatları hissetmek insan olmanın bir parçası.
ve mantık ile hisler çatıştığında kaçınılmaz olarak
Duygularını kontrol etmesi çok zordu.
Duygularımı tanımlayacak kelimeleri bulamıyorum.
mutluluk ve neşe gibi olumlu duygular hissedersin.
Özellikle de beynimizin duyguları nasıl oluşturduğunu anlamaya.
Bazen olaylar hakkında olumsuz hisler duyarız.
sözde ''kötü duygular''a sahip olduğumuz için kendimizi yargıladığımızı
Yani neşe, barış, merhamet, empati gibi duygular deneyimlediğinizde
korku yaratan herhangi bir şey hissederseniz
Kısaca, ahlak sistemleri yalnızca duyguların işaret dilidir.
Tom duygularını kontrol edemedi ve göz yaşlarına boğuldu.
O duyguyu düşün, zihninde sıraya soktuğum o duygu.
Oysa siz sizsiniz, dugularınız ise veri.
Tom duygularını gizler ve o sarhoş olduğunda onların hepsi ortaya çıkar.
Duygular atlar gibidir: ya sen bunları kontrol edersin ya da onlar seni dörtnala getirir.
Tom duygularını kontrol altına aldı.