Examples of using "экономический" in a sentence and their turkish translations:
Yüksek vergiler ekonomik büyümeyi engelliyor.
Bu yılın sonunda bir ekonomik kriz olacak.
Tarım ve sanayi üretimi devam ediyordu yükseliş.
Eğitim için daha fazla para ekonomik büyümeyi teşvik edecek.
- İtalya kendi tarihindeki en kötü ekonomik krizin içinde.
- İtalya, tarihindeki en kötü ekonomik krizi yaşıyor.
"Bu ekonomik kriz ortamını ve olacakları biliyordum" diyor bu adam