Examples of using "фокус" in a sentence and their turkish translations:
Sihirli bir numara görmek ister misin?
Bir gazeteci olarak kamerayı çevreye tutar halde buldum kendimi,
Sonra da sonik odak noktasını başka bir bölgeye taşıyabiliriz.
Suyu doldurabileceğiniz temiz ve saydam bir şişenizin olması
Yalnızca dört kartla bir hile yapacağım.