Examples of using "финал" in a sentence and their turkish translations:
Biz finale yükseldik.
- Tom, Dünya Kupası finalini izliyor.
- Tom, Dünya Kupası finalini seyrediyor.
Avengers: Endgame, bütün zamanların en yüksek hasılatını yapan film oldu.
Takım yarı finali kazandı ve finale yükseldi.
Horozlar finale yükseldi.
Tenis tarihinde taraflardan birinin diğerine en ezici üstünlük kurduğu Grand Slam finali, Batı Almanyalı Steffi Graf'ın Sovyet Nataşa Zvereva'yı iki seti de 6-0 kazanarak çok rahat yendiği 1988 Fransa Açık Finali'ydi. Maçın tamamı yalnızca 34 dakika sürmüştü.