Examples of using "тяжёлый" in a sentence and their turkish translations:
Tom ağırdır.
Valiziniz çok ağır.
Bu masa ağır.
Televizyon çok ağır.
Bu mavi sırt çantası ağır.
Biri ağırdı.
Ne kadar da ağır bir masa bu!
Zor bir gündü.
Tom ağır değil.
Tom oldukça ağırdır.
Zor bir gün geçireceğim.
Bu televizyon çok ağır.
Zor bir gündü.
Bu şamdan çok ağır.
Zor bir maç olacak.
Kutu çok ağırdı.
Tom ağır bir sırt çantası taşıyordu.
Bu ağır masayı taşımama yardım eder misin?
Bu bir deneme günüydü.
Fakat çok ağır bir depresyonu olan bir hastam vardı
Genç tek eliyle ağır kutuyu kaldırdı.
Ağır bagajı havaalanına çektim.
Taşımak için fazla ağır.
Tom kadar ağır değilim.
Bu paket ağır değil.
- Kutu ağırdır.
- Kutu ağır.
Bu, Amerikan tarihinde zor bir dönemdi.
Bu bavul göründüğü kadar ağır değil.
Bu taş kaldırmak için çok ağır.
Zor bir yıl oldu.
Bu sıra, bizim onu havaya kaldırabileceğimizden ağır.
- Kutu epey ağırmış.
- Kutu oldukça ağır.
Bu kutu ağır.
Benim valizim Tom'unki kadar ağır değil.
O kutu ağır.
Tom zor bir gün geçirdi.
Zor bir gün geçirdim.
Zor bir yıl geçirdim.
Çok fazla ağır.
Kutu çok ağırdı.
Bu çok ağır.
- Çok ağır değil.
- Öyle aman aman bir ağırlığı yok.