Examples of using "статуя" in a sentence and their turkish translations:
Bu heykel çirkin.
Heykel hasar gördü.
Bu bir Jüpiter heykeli.
Bu bir Minerva heykeli.
Bu bir Venüs heykeli.
Bu bir Neptün heykeli.
Bu bir Satürn heykeli.
Bu bir Merkür heykeli.
Özgürlük Heykeli Amerika'nın sembolüdür.
Bu heykel Tom'a ait.
Bu heykel bize ait.
Bu heykel onlara ait.
Bu heykel bana ait.
Bu heykel ona ait.
Bu heykel ona ait.
O heykeli seviyorum.
Özgürlük Anıtı New York'ta bulunmaktadır.
Özgürlük anıtı Amerika'nın sembolüdür.
Bu doğal boyutlarında bir heykel.
Bu heykel mermerden yapılmıştır.
Bronz heykel, parçalar halinde kırıldı.
Üniversite kampüsünün merkezinde kurucusunun heykeli duruyor.
Özgürlük Heykeli New York'ta bulunur.
Sfenks, Mısırdaki en büyük heykeldir.
Mezarlıkta, kendi kuyruğunu ısıran bir yılan heykeli var.
Sadık köpek Hachiko'nun heykeli Şibuya İstasyonu önünde duruyor.
Özgürlük Anıtı altından yapılsaydı ne olurdu?
O bir Yunan heykelinin güzelliğine sahiptir.