Examples of using "спор" in a sentence and their turkish translations:
Tartışma kavga ile sona erdi.
Bu tartışma aptalca.
Biraz tartıştık.
Bu tartışma bizi hiçbir yere getirmeyecek.
İlgili ülkeler anlaşmazlığı barışçıl yollarla çözdü.
Onlar münakaşaya karışmak istemediler.
Çok şiddetli bir tartışma yaptık.
Tartışmayı kaybettiğini açıkça ispatladım.
Tom Mary ile büyük bir tartışma yaptı.
Tartışmanın nasıl başladığını hatırlamıyorum.
Ben geldiğimde, anlaşmazlık kaynama noktasına ulaşmıştı.
öte yandan sanal bir kapışmada deterjan kapsülü yemeleri,
Sen ve Tom tartıştınız mı?
Onların kavgası, bir alfa erkeğin sidik yarışından başka bir şey değildir.
Sen ve Tom bugün tartıştınız mı?
Cümle hakkında tartıştılar.
Tom, o ve Mary'nin ilk büyük tartışmayı yaptığı zamanı unutamıyor.
Onların tartışması sonunda berabere bitti.
Tom'la tartıştım.