Examples of using "солнечные" in a sentence and their turkish translations:
Güneş panelleri kullanıyor musunuz?
Bu güneş gözlüğü sizin mi?
solar fırtınalar çıkıyor
solar fırtınaları ise bilim insanları
Güneş gözlüğünü tak.
Gözlüklerim kırıktır.
Tom güneş gözlüğünü kaybetti.
Güneş panelleri elektrik üretir.
Tom güneş gözlüklerini çıkardı.
Güneş panellerim var.
Güneş panelleri kullanıyorum.
Bu kimin güneş gözlüğü?
Bu güneş gözlüğü benim.
O, Tom'un güneş gözlüğü mü?
Güneş gözlüğünün maliyeti yirmi pound.
Şu güneş gözlüğünü seviyorum.
O, güneş gözlüğünü kaybetti.
Bu benim güneş gözlüğüm değil.
Tom'un yeni güneş gözlüğü var.
Bu güneş gözlüğü çok pahalıdır.
solar fırtınaları biz çok hissetmiyoruz
Neden geceleyin güneş gözlüğü takıyorsun?
Tom güneş gözlüğünü arabada bıraktı.
Tom güneş gözlüğünü kafasının üstüne doğru itti.
Bu güneş gözlüğü çok pahalıydı.
Tom güneş gözlüğünü hiç çıkarmaz.
zararlı güneş ışınlarının hepsini de engellemiyor yani.
engellediği güneş ışınları nereye gidiyor o zaman?
Güneş gözlükleri gözlerimizi güneşten korur.
Bize göre, güneş panelleri iyi bir yatırımdır.
- Güneş gözlüklerimi bulamıyorum.
- Güneş gözlüğümün üstüne varamıyorum.
Göklere sihir hâkimdir. Güneş'in saçtığı elektronlar Dünya'yı bombardımana tutar.
Tom güneş gözlüğünü taktı.
- Tom çatısının üzerine güneş paneli taktırdı.
- Tom çatısına güneş paneli kurdurdu.
O güneş gözlüğünü çıkardı.
Tom her zaman güneş gözlüğü takar, hatta evde bile.
Güneş gözlüğümü nerede bıraktığımı bilmiyorum.
Tom güneş gözlüğünü nereye koyduğunu hatırlayamıyor.
Bu güneş gözlükleri çok büyük.
Tom güneş gözlüklerini çıkardı ve cebine koydu.
Güneş gözlüğümü aldın ve onları geri istiyorum.
Güneş gözlüğüm var.
Ben güneş gözlüğümü kaybettim.
Onlar plajda güneşleniyorlardı.
Yeni güneş gözlüğü aldım.
Tom için bir güneş gözlüğü aldım.
Tom yeni bir güneş gözlüğü aldı.
Tom bu güneş gözlüğünü satın almak istedi ama o çok pahalıydı.
Güneş gözlüğüm nerede?
Güneş gözlüğümün nerede olduğunu bilmiyorum.
Evime güneş panelleri taktığımdan beri elektrik faturam yarı yarıya azaldı.
O güneş gözlüğü takıyor.
O, güneş gözlüğü takıyor.
Güneş kremi sürmek istemiyorsan, bu senin sorunun. Güneşte yandığın zaman bana şikayete gelme.
Sık sık güneş gözlüğü takarım.