Examples of using "словом" in a sentence and their turkish translations:
Kısacası, yaşam kısadır.
Laf değil, eylem.
Bir kelimeyle, o suçlu.
Pasajı kelimesi kelimesine çevir.
Kısacası, parti müthişti.
O tek kelime ile beni öldürdü.
Tom'un her zaman söyleyecek bir sözü vardır.
Kısacası ona güvenmiyorum.
- Tatoeba'da "anathema" sözcüğünü içeren hiçbir cümle yoktur.
- Tatoeba'daki hiçbir cümle "anathema" sözcüğünü içermez.
John'un hazır bir dili var.
Cümlelerimin başına her zaman, "henüz" sözcüğünü koymamı söylediler.
Sayfada yazılı tek kelime "kurbağa" kelimesiydi.
Tatoeba'da "Lego" sözcüğünü içeren İngilizce cümle yok.
Tek kelime etmeyeceğim.
Şekerleme veya kafein yok bu arada, yani katılımcıların hâli perişan.
Onun isteğinden hiç söz etmedi.
Doğru kelime ve doğruya yakın kelime arasındaki fark şimşek ve ateş böceği arasındaki farktır.
Bundan sonra, ben o kelimeyi kullanmayacağım.
Bir defasında İspanyol bir gazeteci İngilizce'de ''hindiler'' anlamına gelen ''turkeys'' kelimesini, yine İngilizce'de ''Türkler'' anlamına gelen ''Turks'' ile karıştırdı.
Tom'la konuşayım.