Examples of using "прогулку" in a sentence and their turkish translations:
Yürüyüşe çıktım.
Tom bir yürüyüş için dışarı çıktı.
Yürüyüşe çıktım.
Biz uzun bir yürüyüş yaptık.
Yürüyüşe çıktım.
Ben uzun bir yürüyüşe çıktım.
Akşam yemeğinden sonra yürüyüş için dışarı çıktık.
Tom parkta bir yürüyüş yaptı.
- Jane köpeğini yürüyüşe götürdü.
- Jane köpeğini yürüyüşe çıkardı.
Her gün kısa bir yürüyüşe çıkın.
Kampın yarısı yürüyüşe çıktı.
Bir yürüyüş yaptırmak için onu çıkardım.
Yürüyüşe gitmeyi önerdim.
Tom'un canı yürüyüş için dışarı çıkmak istedi.
Yorgunluktan artık yürümeye hâli kalmamıştı.
Onun her sabah bir yürüyüşü vardır.
Babam her gün yürüyüş yapar.
Yürüyüş için vaktim yok.
Sabah erkenden yürüyüşe çıktım.
Yağmur durduğunda yürüyüşe çıkarız.
Biz bir yürüyüşe çıktık.
Tom yürüyüşe çıktı.
Tom yürüyüşe gitti.
Yürüyüşe mi gidiyoruz?
O bir yürüyüşe gitti.
Her zaman öğleden sonra yaptığı gibi Tom bir yürüyüş için dışarı gitti.
Estella ve ben bir yürüyüşe gidiyoruz.
O, bu sabah onunla bir yürüyüşe çıktı.
Yürüyüşü iptal etmeliyiz.
Biraz temiz hava almak için yürüyüşe çıktım.
Ben genellikle sadece öğle yemeğinden sonra kısa bir yürüyüş için dışarı çıkarım.
Ben biraz hava almak için yürüyüşe gittim.
O at sırtında çıkmaktan hoşlanıyor.
O akşam yemeğinden sonra yürüyüşe çıkma alışkanlığındaydı.
Yürüyüşe gitmeyi önerdim.
Tom yapacak daha iyi bir şey olmadığı için, uzun bir yürüyüşe çıkmaya karar verdi.
Yürüyüşe gitmeden önce bir elma yedim.
Tom her gün yürüyüşe çıkar.
Kahvaltıdan sonra yürüyüşe çıktık.
Babam her sabah yürüyüş için dışarı çıkar.
Tom her sabah yürüyüşe çıkıyor.
Tom ve ben yürüyüşe çıkacağız.
Tom yürüyüşe çıkmak istemedi.
Babam her sabah yürüyüş yapar.
Tom ve Mary hava düzelirse yarın yürüyüşe gitmeyi planlıyor.
Tom'un bu sabah köpeği ile yürümeyi canı istemiyor.
Her sabah yürüyüşe çıkarım.
O, her gün yürüyüş yaptığını söyledi.