Examples of using "привыкать" in a sentence and their turkish translations:
Ben karanlığa alışmaya başlıyorum.
Buna alışmaya başlıyorum.
Yalnız yemek yemeye alışıyorum.
Buradaki yiyeceğe alışıyorum.
Ben burada yaşamaya alışmaya başlıyorum.
Topluluk önünde konuşmaya alışkındır.
Bunu yapmaya alışıyorum.
"Sen zaten Japon mutfağına alışık değil misin?" – "Alışmak zorunda kalmadım. O bana ilk görüşte aşık oldu!"