Examples of using "политику" in a sentence and their turkish translations:
Siyasetten nefret ederim.
Siyasetten nefret ederim.
Politikayı sevmiyorum.
Bir politikacıya asla güvenme.
Konuşma siyasete döndü.
Siyaseti dinden ayırmalıyız.
iç ve dış politikamız.
Hükümetin ekonomi politikasını inceledik
Genç Fransızlar da politikadan bahsediyor mu?
O, yeni bir politika izlemeye karar verdi.
Politikayı uygulayan kişilerin
Hükümet dış politikasını değiştirmek zorunda kaldı.
O, konuşmasında hükümetin politikasına saldırdı.
ya da en azından kabul edeceğini keşfetmem.
Siyasete girişme, uzak yaşa.
Sanırım politikamızı değiştirmeliyiz.
CQ: Kamp yapmaktan nefret ediyor olabilirim ama siyasete bayılırım.
Tom siyasete girmek istedi.
Derhal siyasetten çekilmelisin.