Examples of using "передал" in a sentence and their turkish translations:
Tom broşürleri Mary'ye uzattı.
Ya hayata geçirmeyi geçtim hadi
Mesajı ona ilettim.
Dick fotoğrafı bana verdi.
Parayı tezgahtara uzattı.
Tom bıçağı Mary'ye uzattı.
Tom Mary'ye bir fincan uzattı.
Tom Mary'ye menüyü uzattı.
Tom resmi Mary'ye verdi.
Tom notu Mary'ye uzattı.
Tom dosyayı Mary'ye uzattı.
Tom fotoğrafı Mary'ye uzattı.
Tom dürbünü bana uzattı.
Notu Tom'a verdin mi?
Tom tuzluğu Mary'ye uzattı.
Tom makası Mary'ye uzattı.
Tom süpürgeyi Mary'ye uzattı.
Tom kutuyu Mary'ye uzattı.
Tom, Mary'ye kitabı uzattı.
Tom Mary'ye bir kalem uzattı.
Tom Mary'ye bir broşür uzattı.
Tom mesajı Mary'ye uzattı.
Tom Mary'ye bir zarf verdi.
Tom Mary'ye anahtarları uzattı.
Tom anahtarları Mary'ye verdi.
Tom parayı Mary'ye verdi.
Tom Mary'ye bir not uzattı.
Mesajı ona taşıdım.
Tom sözleşmeyi Mary'ye uzattı.
Tom Mary'ye bir bira uzattı.
Tom Mary'ye bir mesaj verdi.
Mesajı Tom'a ilettim.
Tom Mary'ye bıçağı verdi.
Tom kalemi Mary'ye verdi.
Tom mektubu bana verdi.
Tom paketi bana verdi.
Tüm mülkiyetini oğluna bağışladı.
O, tüm bilgisini oğluna aktardı.
Tom Mary'ye cep telefonunu verdi.
O, işi oğluna devretti.
Tom Mary'ye bazı resimler uzattı.
Tom Mary'ye klipsli kağıt altlığını uzattı.
Tom Mary'ye bir şey uzattı.
Tom Mary'ye küçük bir paket uzattı.
Tom, Mary'ye kötü haberi verdi.
Tom Mary'ye boş şişe uzattı.
Tom, Mary'ye kahverengi bir çanta verdi.
Tom, Mary'ye mavi bir dosya verdi.
Tom kalemini Mary'ye uzattı.
Tom Mary'ye büyük bir zarf uzattı.
Tom sana bir mesaj vermemi istedi.
Hatta çırağı ustasını geçtiği için
Tüm bilgisini oğluna iletti.
Tom Mary'ye bir bardak kırmızı şarap uzattı.
Tom Mary'ye kartvizitini uzattı.
Tom söylediğini bana söyledi.
O sahip olduğu gayrimenkullerin yönetim haklarını avukatına verdi.
Tom onu Mary'ye uzattı.
Tom bana benim hakkımda söylediğin şeyi söyledi.
Kızına epey para verdi.
Tom, Mary'ye yarım milyon dolarlık bir çek uzattı.
Tom Mary'ye bir bıçak uzattı.
Tom Mary'ye bir zarf uzattı.
Tom'a bir bıçak uzattım.
Tom Mary'ye bir kadeh uzattı.
Mikrofonu Tom'a verdim.
Mektubu Tom'a verdim.
O, yaşamının son anlarında bana bir mektup verdi.
Tom asla mesajını Mary'ye vermedi.
Tom Mary'ye bir kağıt bardak verdi.
Tom, Mary'ye bir bardak şarap verdi.
Vİrüsü bu insandan hava yoluyla diğer ailelere taşıdı.
Ona mesajımı verdin mi?
Tom'a mesajımı ilettin mi?
Dün raporumu verdim.
Stuart bana üzerine bir adres yazılmış bir kağıt parçası uzattı.
Tom, Mary'ye mektup açacağını uzattı.
Tom Mary'ye onun ona vermesini istediğim notu verdi.
Tom, Mary'ye kalın gri bir zarf verdi.
Tom Mary'ye bir fincan sıcak kahve uzattı.
Tom bugün gelemeyeceğini sana söylememi istedi.
Tom eve giderken bir çift somun ekmek almanı söylememi istedi.
Tom'a bir mesaj vermeni istiyorum.
Bu paketi Tom'a vermeni istiyorum.
Dediğimi Tom'a söylemeni istiyorum.
Tom'a bir mesaj vermeni istiyorum.