Examples of using "отражение" in a sentence and their turkish translations:
Bu bizim toplumumuzun bir yansıması.
Tom aynada kendi yansımasını gördü.
Narcissus kendi yansımasına aşık oldu.
Homofobi bağnazlık ve önyargının bir yansımasıdır.
Camda yansımamı gördüm.
Tamamen Şamanizm'in yine İslamiyet'e yansımasıdır bu
Aynada yansımamı gördüm.
Pencerede benim yansımamı görüyorum.
Göldeki yansımama bakıyorum.
Narcissus sudaki kendi yansımasına aşık oldu.
Tom sudaki yansımasına baktı.
Tom aynadaki yansımasına baktı.
O, aynadaki yansımasına baktı.
Tom penceredeki yansımasına baktı.
Havuzdaki yansımamı görebiliyordum.
- Beni değil, yansımamı görüyorsun.
- Gördüğün ben değilim, yansımam.
Tom sudaki yansımasına baktı.
bu filmde ise sadece komik bir yansımasıydı o kadar
sıcak dolayısıyla uzakta parlayan bir yansıma görebilirsiniz.
Köpek aynadaki görüntüsüne havlamaya devam etti.
Tom penceresindeki yansımasına bakarak orada oturdu.
O, aynadaki görüntüsüne hayran kaldı.