Examples of using "озеру" in a sentence and their turkish translations:
O, göle gitmedi.
Yüzlerce sığır göle gitti.
Yüzlerce manda göle doğru yöneldi.
Donmuş bir göle çıkarken dikkatli olmalıyız.
Kısa bir yürüyüş beni göle getirdi.
Bir müddet yürüyerek göle geldik.
Pekâlâ, şimdi bunlardan toplayıp buz tutmuş göle gidelim.
Prenses, ejderhanın beslenmesi için göle gönderildi.
O onu göle götürdü.
Pekâlâ, şimdi bunlardan toplayıp buz tutmuş göle gidelim.
Pekâlâ, şimdi bunlardan toplayıp buz tutmuş göle gidelim.
Tom gölde yüzen bazı ölü balıklar gördü.