Examples of using "небу" in a sentence and their turkish translations:
Bir bulut gökyüzünde süzülüyordu.
Elini havaya kaldır.
Bulutlar gökyüzünde yüzüyordu.
Kartal gökyüzünde uçuyor.
Bulutlar gökyüzünde rüzgarla sürüklendi.
Siyah bulutlar gökyüzünü kapladı.
Gökyüzünün görünüşünden bu gece yağmur yağabilir.
Bir kartal gökyüzünde uçar.
Bir yarasa gökyüzünde bir kelebek gibi uçuyor.
Gökyüzünde bir kuş uçuyordu.
Hiç kimse özgür değildir; kuşlar bile gökyüzüne zincirlidir.
Bir UFO gökyüzünde uçuyor.
Gece gökyüzünde çok parlak uçan şeyler gördüm.
Bugün dağlardan daha yüksek hissediyorum. Bugün gökyüzüne dokunmak istiyorum.
Antik Yunanlar Güneşin tanrı Heleius tarafından sürülen dört beyaz at tarafından çekilen bir arabada gökyüzünü boydan boya geçtiğine inanıyorlardı.