Examples of using "науки" in a sentence and their turkish translations:
Ve bir bilim müzesi.
Bilimsiz gelecek yoktur.
Bilimle uğraşmanın bedeli, yanıldığınızda bunu kabul etmektir
O fen eğitimi yapmak zorundadır.
Toplum üzerinde bilimin etkisi büyüktür.
açıklamalar yapacağım.
fen bilimleri, teknolojii mühendislik ve matematik.
ve orada 5 ila 17 yaşındaki kızlar için gönüllü oldum
Hayatını bilim çalışmasına adadı.
Biz bu yeni bilim dalının öncüleriyiz.
bütün bilim dalları birbiriyle bağlantılı.
Bu bugün bilimdeki en büyük gizemlerden biridir.
Boston'da sekizinci sınıf fen bilgisi öğretmeniyim.
bilim ve uzay bilgilerini artırarak gelişimlerini ilerletmekle meşguller.
Türk tarihini çağdaş sosyal bilim anlayışı ile araştırmak
O bir fen bilgisi öğretmenidir.
Fakat bu, doğru değil -- bu, bilimin hedeflediği bir şey bile değil.
çünkü bilimin, çocuklar için nasıl en iyi şekilde kullanılacağı ile ilgili.
Fen bilgisi öğretmeniydim.
Lütfen bilimin b sini bilmeyen insanlar bir şeyler bildiğini zannedip konuşmasın ya
Bilimin amacı, çoğunlukla söylenildiği gibi, anlamak değil, öngörmektir.
Matematik, yarın kalkarsan ve evrenin gittiğini keşfedersen yapmaya devam edebileceğin, bilimin bir parçasıdır.