Examples of using "математику" in a sentence and their turkish translations:
Matematikten nefret ederim.
Matematik eğitimi görmeliyim.
O matematik eğitimi alıyor.
Matematiği seviyorum.
Ben matematik okuyorum.
Tom matematik okuyor.
Matematik örneğini düşünün.
- Matematikten hoşlanmıyorum.
- Matematiği sevmiyorum.
Tom matematiği sevmiyor.
Biz matematiği sevmeyiz.
Benim matematik biraz paslanmış.
Ben matematik okumak istiyorum.
En çok matematiği severim.
Ben hiç matematik eğitimi yapmadım.
Ben matematik ve fizik öğretirim.
- İngilizcenin yanı sıra matematik de öğretir.
- O, İngilizce öğrettiği gibi matematik de öğretiyor.
öğrencileri matematikte aynı hızla hareket ettiriyoruz.
fen bilimleri, teknolojii mühendislik ve matematik.
ve orada 5 ila 17 yaşındaki kızlar için gönüllü oldum
O, matematikten hoşlanır fakat ben hoşlanmam.
O önce İngilizce ve sonra matematik öğrendi.
Akşam genelde matematik çalışırım.
- Matematiği İngilizceyi çalıştığımdan daha çok çalışırım.
- Matematiğe İngilizceden daha sıkı çalışırım.
Sınav matematik, fizik ve kimyayı içeriyordu.
- Matematiği severim.
- Ben matematikten hoşlanırım.
İngilizcenin dışında, aynı zamanda matematik öğretir.
"Matematiği; eğlence, güzellik,
Tom bana matematiği sevip sevmediğimi sordu.
Matematiği sevip sevmediğimi sordu.
Matematiğe yepyeni bir hayranlık kazandım.
- Matematiği İngilizce kadar çok çalışmıyorum.
- İngilizce kadar çok matematik çalışmıyorum.
Matematiği İngilizce kadar çok çalışırım.
Kopernik, Krakow Üniversitesinde matematik ve astronomi okudu.
- Tom matematiği sevmiyor.
- Tom matematik sevmiyor.
Matematik sevmememe rağmen logaritma okumak zorunda kaldım.
Bir zamanlar matematik bildiğim kadar kimya bilirdim.
Fizik ve matematiği seviyorum, biyoloji ve coğrafyayı sevmem.
O, matematiği sevip sevmediğimi sordu.