Examples of using "найден" in a sentence and their turkish translations:
Paolo ölü bulundu.
Tom bulundu.
Uzlaşma kabul edildi.
Kayıp çocuk iki gün sonra bulundu.
Rosetta Taşı 1799'da bulundu.
Tom evinde öldürülmüş olarak bulundu.
Tom çalışma odasında ölü bulundu.
Tom odasında ölü bulundu.
El bombasından gelmiş şarapnel onun kafasında bulundu.
Yaşlı bir işçi atölyede makineyi tamir ederken bulundu.
Bıçak nerede bulundu?
Tom ölü bulundu.
Tom vurularak öldürülmüş bulundu.
Tom garajında ölü bulundu.
Tom derhal bulunmalı.
Makul bir uzlaşma bulunması gerekiyor.
Bir uzlaşmaya varıldı.
O, mutfak zemininde bilinçsiz yatarken bulundu.
Tom'un katili bulunamadı.
Kayıtlarda ise 2002 Aralık tarihinden önce Andrew Carlssin isminde bir kişiye rastlanmıyor
O, nehrin dibinde bulundu.
O bulunmadı.
RAB'le birlikte olduğunuz sürece, O da sizinle olacaktır. O'nu ararsanız bulursunuz. Ama O'nu bırakırsanız, O da sizi bırakır.
Çalınan araç otoparkta bulundu.