Examples of using "камень" in a sentence and their turkish translations:
O bir taş aldı.
Damlayan su taşı deler.
O kırmızı bir taş aldı.
Çocuk bir taş attı.
Taş tamamen pürüzsüz.
Taş, Kağıt, Makas
Bir erkek çocuğu bir taş atıyor.
- Elmas kıymetli bir taştır.
- Elmas değerli bir taştır.
O bir taş aldı.
Bir taş görüyorum.
Taş, makası ezer. Makas, kağıdı keser. Kağıt, taşı kaplar.
O, havuza bir taş attı.
O, gölete bir taş attı.
Bu taşı taşımama yardım et.
Lütfen bu taşı buradan şuraya taşıyın.
Ağırlık için de taş kullanacağım.
O taşa takıldı.
Bir kaya gibi sağlam.
Tom bir kayanın üzerine oturdu.
O bir taşın üzerinde tökezledi.
Bu ne tür bir taştır?
Bu nedir? Bu bir taş.
Bu, yaratılışın köşe taşıdır.
Ekmek bir kaya kadar sert.
Bir kayaya oturdum.
Bu taş çok güzel. Onu nerede buldun?
Keskin kayayı seçmek aslında bir hataydı
delinin biri kuyuya bir taş attı
Yani yavaşça uzaklaşan bir kaya gibi.
Ayakkabımda bir taş var.
O, kaya gibi sertti.
Düşmüş bir kaya onun yolunu kapadı.
O, köpeğe bir taş attı.
Tom eğildi ve bir taş aldı.
O bir taş gibi sessiz kaldı.
Tom gölete bir taş attı.
Tom bana bir taş attı.
Gemi bir kayalığı çarptı.
Benim ayakkabımda bir taş var.
Bu ekmek bir taş kadar sert.
Bu taş onun iki katı kadar çok ağır.
Bu taş beş ton çeker.
Köpeğe bir taş atmayın.
Bu taşı kaldırabilir misin?
Taştan çekice, insandan mumyaya,
fakat, o taşı da çıkarmamız lazım
Bu taşı kaldıramam.
Bu bayat ekmek bir kaya kadar sert.
Uzaktan bakıldığında taş bir insan yüzü gibi görünüyor.
O, taşı elinde tarttı.
Pencereyi kıran taşı bana göster.
Tartar sertleşmiş diş plağının bir şeklidir.
Ben bu taşı taşıyamam.
Onun kasları kaya gibi sertti.
Biri onlara taş attı.
Biri ona taş attı.
Biri ona taş attı.
Tom bir taş aldı ve onu attı.
Biri Tom'a bir taş attı.
Kim köpeğime bir taş fırlattı?
Konuşma özgürlüğü, demokrasinin temel taşıdır.
Çocuk kediye bir taş fırlattı.
Tom köpeğe bir taş attı.
hatırlar mısınız böyle bir taş atardık
taşı çıkarmak istedi. Çiftçi olanlar bilir
yine aynı bölgede bir taşın üzerine
dünyayı yok edebilecek kadar büyüklükte bir gök taşı
Sonra sabit durmak istedim ve bir kayaya tutundum.
Bu taş benim kaldıramayacağım kadar çok ağır.
Rosetta Taşı 1799'da bulundu.
Bu taş kaldırmak için çok ağır.
O kafamda gerçek bir yük.
Belki de tasması bir kayaya falan takılmıştır.
"Sonraki Bölüm"ü seçin. Pekâlâ, bu kayaya bağlamak mı istiyorsunuz?
Vücudunu kaya gibi görünen tuhaf bir pozisyona sokuyor.
Tom Mary'ye bir taş attı ama bu onu incitmedi.
Tom bir taş aldı ve onu Mary'ye attı.
Suda ahşap yüzecektir ve taş batacaktır.
O taklit ile bu gerçek mücevheri karşılaştırın.
Bu taş benim hareket ettiremeyeceğim kadar çok ağır.
Sonunda, değerli taş onun ellerindeydi.
Tom, kayadan kayaya atlayarak nehri geçti.
6 metre yüksekliğinde 60 ton ağırlığındaki taşı
Peki bu insanlar ne yiyecek, ne içecek, taş mı yiyecek bu insanlar?
Sahip olduğum en iyi mücevheri sattım.
Yapıcıların taşı reddettiği taş, işte köşenin baş taşı oldu.
Bir kayaya tırmanıp sudan çıktı.
Çocuk kurbağaya bir taş fırlattı.
Tom bir taştan daha iyi yüzemez.
Çocuk, kediye bir taş attı.
ama halatı bağlamak için bulabildiğim en büyük kaya bu.
Yuvarlanan taş yosun tutmaz.
Biz bulaşıkları kimin yıkayacağına karar vermek için kaya, kağıt, makas oynadık.
yani eğer tarlayı sürerken bir taş varsa onu çıkarırsın
O acıkmaya başladı, bu nedenle bir balık öldürmek için ırmağa küçük bir taş attı.
O acıkmaya başladı, bu yüzden bir balık öldürmek için nehre küçük bir taş attı.